"böler" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيقسم
        
    • تقسم
        
    Fakat görevdeki insanları başka bir yere sürüklemek Demokrat Parti'yi en iyi ihtimalle ikiye böler. Open Subtitles عبر الإنتخابات التمهيدية سيقسم وكالة الأمن لنصفين على الأقل
    Bu da siyahların oylarını böler. Open Subtitles هذا سيقسم أصوات السود
    İlk bölme iki parça oluşturur, iki parçanın da alanı yarımdır. İkinci bölüş de bu yarımlardan birini yarıya böler ve bu düzen devam eder. TED التقطيع الأولى ينتج قطعتين، كل منها بمساحة النصف والتقطيعة الموالية تقسم أحد النصفين إلى النصف، وهكذا.
    Hava burnuna girince, küçük bir doku katmanı onu iki ayrı katmana böler, biri nefes almak için, diğeri ise sadece koklamak için. TED الهواء يدخل الأنف، طية صغيرة من النسيج تقسم إلى طيتين منفصلتين، أحدهما للتنفس وأخرى للشم فقط.
    bir müzik parçasını, aynı uzunluktaki küçük bir zaman dilimine böler: tempoya. Sabit bir tempo temeliyle, perdelerimize ritim ekleyebiliriz ve müzik işte tam da o an oluşmaya başlar. Bu çeyrek nota. TED تقسم العدًات القطعةَ الموسيقية إلى فترات من الوقت متساوية في الطول. عدّات. بعدّاد ثابت كأساس، نستطيع إضافة إيقاع لنغماتنا وهنا تبدأ الموسيقى حقًا. هذه ربع نغمة.
    Fotoğraf veya benzeri bir şeyi milyonlarca parçaya böler ve kablo ve diğer hatlardan gelerek doğru sıralamayla ekranımızda gözükür. Open Subtitles و بعد ذلك تقسم الصورة ...إلى قطع صغيرة جدا تنتقل خلال الهواء حتى تصل إلى التلفزيون فتتجمع ثانية لتظهر الصورة كاملة
    Yazılımlar böler ve kullanıcılar boyun eğer. Open Subtitles البرامج التي تقسم و تفرق المستخدمين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more