| Birinci gruptaki acar itfaiyecileri İkinci Bölge'ye gönderiyorum. | Open Subtitles | سوف أرسلكم الفريق 1 إلى المنطقة 2 لأحتواء الحريق |
| Ama Jor-el onu Hayalet Bölge'ye göndermeyi başardı. | Open Subtitles | لاكن جور أل إستطاع إرساله إلى المنطقة الشبحية |
| Onları, Hayalet Bölge'ye nasıl döndürürüm, bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف أرجعهم إلى المنطقة الشبحية |
| Yeşil Bölge'ye yanımda götürdüm. | Open Subtitles | جلبت له المنزل مع لي إلى المنطقة الخضراء. |
| Tabii bunlar görevine başlamadan evveldi. Ama o günlerde bile kendisini Bölge'ye adamıştı. | Open Subtitles | ذلك طبعًا كان قبلما يتعهّد بعهوده، لكنّه بعدئذٍ أخلص للحيّ. |
| Bölge'ye dönüp gelişme var mı diye bakayım. | Open Subtitles | سأعود إلى المنطقة الثامنة وأرى آخر التحديثات |
| Ama söylediğim her şey doğrulandı, onlar da, onun ve aptal erkek arkadaşının Tarafsız Bölge'ye gitmesine izin verdiler. | Open Subtitles | لكن كلّ شيء قلته تمّ تأكيده لذلك سمحوا لها ولحبيبها الأحمق أن يهربا إلى المنطقة المحايدة |
| Peki, öyleyse, Tarafsız Bölge'ye mi gidiyoruz? | Open Subtitles | حسناً، إذاً ماذا، نذهب إلى المنطقة المحايدة؟ |
| Hatta filmi Tarafsız Bölge'ye götürdüğünü de biliyoruz. | Open Subtitles | حتّى أننا نعلم بأخذها له إلى المنطقة المحايدة |
| Biraz aklım olsa, şimdi Tarafsız Bölge'ye giden bir otobüste olurdum. | Open Subtitles | لو كنتُ ذكيًا، لكنتُ الآن على متن حافلة متجهه إلى المنطقة المحايدة |
| Kırmızı Bölge'ye gitmek benim fikrim bile değildi. | Open Subtitles | لم تكن حتى فكرتي أن أذهب إلى المنطقة الحمراء |
| Teyzen Maddie ve kuzeninle kalman için Yeşil Bölge'ye gitmen lazım. | Open Subtitles | سوف تذهبين إلى المنطقة الخضراء عند عمتـُـكِ مادي وأبن عمتـُـكِ |
| Bölge'ye yani bana göndermeyi reddettiler. | Open Subtitles | لأنهم رفضوا إرسالها لى إلى المنطقة 51 |
| Öyle biriydi dediğiniz adamın sırtında bir kurşun var. Bugünlerde Yeşil Bölge'ye girmek ne kadar zor biliyor musunuz? | Open Subtitles | "أتعرف كم من الصعب الدخول إلى "المنطقة" هذه الأيام؟" |
| 6.Bölge'ye erişim reddedildi. | Open Subtitles | الدخول إلى المنطقة 6 غير مصرح به |
| Anlaşıldı, Mavi Bölge'ye ilerleyin. | Open Subtitles | عُلم. توجه إلى المنطقة الزرقاء |
| Kendisinin Tarafsız Bölge'ye kaçtığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظنها فرّت إلى المنطقة المحايدة؟ |
| Film ekibinin Bölge'ye geliş sürecini kontrol etmek istemiştim. | Open Subtitles | "أتحقّق وحسب من تقدّم طاقم التصوير القادم إلى "المنطقة |
| Konuştuğumuz gibi, bugün Bölge'ye bir gazeteci geliyor. | Open Subtitles | لديّ صحفي سيأتي إلى "المنطقة" اليوم كما تناقشنا |
| Tarafsız Bölge'ye hiç gittin mi? | Open Subtitles | هل سبق وأن ذهبتَ إلى المنطقة المحايدة؟ |
| Bölge'ye gelmeye bak. Kimselere görünme. Plan yaptığımız zaman mesaj atarım. | Open Subtitles | اذهب للحيّ واختبئ سنراسلك حين نضع خطّة |