"bölge var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك منطقة
        
    • أشدّ المناطق
        
    Aslında, burada bunun çok üzerinde solda, biraz erimiş bir bölge var. Open Subtitles في الواقع , في الجزء الخارجي منها , هنا في الجهة اليسار هناك منطقة ذائبة صغيرة
    Vardiya değiştirdikleri zaman korumasız kalan bir bölge var. Open Subtitles عندما يغيرون المناوبة هناك منطقة غير مراقبة
    Mucize eseri olarak kemer yağmurunun etki etmediği küçük bir bölge var. Open Subtitles هناك منطقة صغيرة لم تمس بأعجوبة بسقوط الارك
    Poseidon'un Mezarlığı diye bilinen tehlikeli bir bölge var. Open Subtitles هذه أشدّ المناطق غدراً تُعرف باسم باحة عظام (بوسايدن)
    Poseidon'un Mezarlığı diye bilinen tehlikeli bir bölge var. Open Subtitles هذه أشدّ المناطق غدراً تُعرف باسم باحة عظام (بوسايدن)
    Guantanamo Körfezi'nin çevresinde, bir antlaşmanın A.B.D. 'ye Manhattan'ın yaklaşık iki katı büyüklüğünde bir parça toprak için yönetimsel sorumluluk verdiği bir bölge var. TED هناك منطقة ، وحول خليج جوانتانامو حيث تعطي معاهدة الولايات المتحدة المسؤولية الإدارية عن قطعة أرض هي ضعف مساحة مانهاتن.
    Bu gyrus'un ön tarafında bir bölge var burada dişler ve gözler temsil ediliyor. İnsanlar deforme olmuş halüsinasyonlar görünce Gyrus'un bu bölgesi aktive oluyor. TED و هناك منطقة في الجزء الأمامي من هذا التلفيف، حيث يُمثل الأسنان و الأعين وهذا الجزء من التلفيف يكون نشطاً، عندما يرى المرضى تلك الهلاوس المشوهة.
    Singulat korteksinde T2 yıkımının arttığı bir bölge var. Open Subtitles "هناك منطقة بها إضعاف لـ"تي 2 في القشرة المطوقة
    Burada bilmediğimiz bie bölge var. Open Subtitles هناك منطقة واحدة حيث كنا لا شيء من ذلك.
    Yaranın etrafında yanık ve aşınmış bir bölge var. Open Subtitles هناك منطقة جلد وشم وحرق حول محيط الجرح
    Bunun hemen sağında başka bir bölge var. Mor olarak görünen, renk bilgisini işlediğinizde karşılık veren... Bu bölgelerin yanında yerleri algılamakla ilgili başka bölgeler var. Şimdi çevremdeki alanın düzenlemesini gördüğüm gibi. Ve şuradaki gri bölgeler gerçekten etkin. TED على يمينها مباشرة هناك منطقة أخرى لونها بنفسجي هنا تستجيب عند استيعابك لمعلومات عن الألوان وجانبها مناطق أخرى تتدخّل في رؤية الأماكن الآن مثلا، أنا أرى هذا التصميم الفضائي حولي والمناطق الخضراء هنا هي في الواقع نشطة.
    Ayrıca bu civarda, seçici olarak görsel hareketi işlemekle görevli bir bölge var. Burada hareket eden noktalar gibi Bu beynin altındaki sarı olan ve bunun yanında bunun gibi vücut ve vücut bölümleri görüntüllerine karşılık veren bir bölüm var. Buradakiler gibi ve yeşil hat halinde görünen bölge. TED أيضا في الجوار هناك منطقة تتدخّل انتقائيا في عملية الابصار الحركي كهذه النقاط المتحركة هنا واللون الأصفر أسفل الدماغ وقريبا هناك منطقة تستجيب عند نظرك نحو صور للجسم أو أعضائه كهذه، وتلك المنطقة بالأخضر الباهت أسفل الدماغ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more