"bölgemdeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • منطقتي
        
    • في دائرتي
        
    - Benim bölgemdeki bir cinayeti mi? Olmaz öyle şey. Open Subtitles جريمة قتـل في منطقتي لا أظن المشـاركة سـتحدث
    bölgemdeki her polise doğru şeyi yaptıkları için kızgın olmam yeteri kadar kötü değilmiş gibi, şimdi sana da mı kızgın olayım? Open Subtitles لو لم يكن سيئاً بما يكفي بأن أغضب كل شرطي في منطقتي لقيامي بأعمال شريفه والآن أنا أغضبك أنت أيضاً؟
    Doğru kanallardan girmeyerek bölgemdeki zemini kırdın. Open Subtitles لقد بدات عملاً في منطقتي بدون المرور بالقنوات الملائمة
    bölgemdeki oy kullananlar biliyor. Open Subtitles حسنا ، الناخبون في منطقتي يعرفونه
    Ama nihayetinde bölgemdeki bütün orta seviyeli satıcıları bir araya topladım ve onlara reddedemeyecekleri bir teklif yaptım. Open Subtitles ...لكن في النهاية بالتوجه إلى كل التجار من المستوى ... المتوسّط في دائرتي ...وتقديم عرضٍ لا يُمكنهم رفضه
    Peki, burada size söylüyorum, Kuzey Carolina, benim bölgemdeki işler söz konusu olduğunda Martin Huggins dans etmez. Open Subtitles حسناً، إنني أخبر سكن (نورث كارولينا)، أنه عندما يتعلق الأمر بالوظائف في دائرتي... فـ(مارتن هاجينز) لا يراوغ.
    bölgemdeki cinayetlerin yüzde 70'i ateşli silahlarla gerçekleşmiş. Open Subtitles جرت 70% من جرائم القتل في منطقتي بأسلحة ناريّة
    Benim bölgemdeki sokak adaletini sen sağlamıyorsun. Open Subtitles أنت لا تستغني عن شارع العدل في منطقتي.
    Benim bölgemdeki en iyi pas tutucunun neden her gün otobüsle De La Salle'e geldiğini açıkla. Open Subtitles وضح ليّ سبب أن أفضل مُستلم كرات في منطقتي يقل الحافلة لساعة كاملة حتى يصل (دي لا سال).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more