bölgemizdeki durumun, bir hükûmetler arası ajansın kurulması için yeterince vahim olduğuna inanıyorum. | TED | أعتقد أن الوضع في منطقتنا خطير بما فيه الكفاية. للسماح بانشاء وكالة حكومية دولية جديدة. |
Bu, bölgemizdeki Budistlerin ondan kuşku duymasına yetiyordu. | Open Subtitles | ... وهذا جعله مشككا إلى البوذيين في منطقتنا |
Bizim bölgemizdeki bedevilerden birine ait olmalı. | Open Subtitles | إنه مِلك البدو الذين يسكنون في منطقتنا |
Vaaz vermek ve kutsamak için bölgemizdeki köylere sık sık gider. | Open Subtitles | يسافر أغلب الأحيان إلى القرى داخل مقاطعتنا لقراءة القداس وتقديم القرابين |
bölgemizdeki suç oranları rekor seviyede düşmeye devam ediyor. | Open Subtitles | معدلات الجريمة في مقاطعتنا هي في أدنى مستوياتهاالتاريخية |
bölgemizdeki suç oranları rekor seviyede düşmeye devam ediyor. | Open Subtitles | معدلات الجريمة في مقاطعتنا هي في أدنى مستوياتهاالتاريخية |
Bir kısmı bizim bölgemizdeki adreslere ait. | Open Subtitles | بعضها لأناس في منطقتنا الأساسيه |
bölgemizdeki kızlarla takılabilirsin. | Open Subtitles | مداعبة الفتيات تكون في منطقتنا |
Dün akşam, birkaç maskeli adam bizim görev bölgemizdeki çek bozdurma yerlerinden birini soydular. | Open Subtitles | الليلة الماضية مجموعة من الرجال المقنعين قاموا بعملية سطو على أماكن صرف الشيكات في منطقتنا . |
Gidip valiyi görüyor. Vali şöyle diyor, Boris Nikolayevich, anlıyorum ki çok iyi bir işin var, ve bölgemizdeki en saygın gazetenin sahibisin. | TED | ذهب ليرى المحافظ. فقال له المحافظ، "بوريس نيكولايفيتش"، أنا أفهم أنّك تقوم بعمل عظيم، وأنّكم تمثّلون الصحيفة الأكثر احتراما في مقاطعتنا. |