ve sağdaki de dişi. Şimdi, erkek rengini ikiye bölmeyi başarmış, bu sayede dişi onun sadece daha kibar daha nazik tarafını görüyor. | TED | و أنثى على اليمين تمكن الذكر من تقسيم لونه حتى ترى الأنثى جانب الحبار اللطيف فقط |
Küçük mutlu ailenizi bölmeyi nasıI başardığını anlatırsın belki. | Open Subtitles | لربما يمكنك إخباري كيف تمكّن من تقسيم عائلتكم السعيدة إلى نصفين |
Herhangi bir güç alanı ya da algılayıcının bölmeyi koruduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد هناك أيّ حقول قوةِ أَو مجسات تحمي المقصورة. |
Şu gizli bölmeyi bulabileceğimizden emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكّد نحن نستطيع الإيجاد هذه المقصورة السرّية؟ |
Pekâlâ, dolanıp onu alacağım. Kendinize dikkat edin, bölmeyi kapatıyorum. | Open Subtitles | حسنا ، أنا سأدور حوله لإلتقاطه كونوا حريصين ، فسأغلق الحاجز الخلفى |
Hatta bütün bölmeyi bile yıkabiliriz. | Open Subtitles | يمكنا حتى تحطيم الحاجز بينهما باكمله |
Yani... hiç bi 'yarıyolda-duyarlı' insan yarıda bölmeyi hayal edemiycek. | Open Subtitles | أعني... لا يمكن لأي أحد يملك القليل من الإحساس أن يقاطعنا |
Jeremiah bir tür cimriydi, onun bir kuruşu bile bölmeyi tercih edeceğini biliyorum. | Open Subtitles | , جيرمايا كان بخيل جدا هو يفضل أن اعرف من تقسيم قرش |
Peki o zaman ikiye bölmeyi unut ve neyin peşinde olduğunu öğrenmeye çalış. | Open Subtitles | هذا ما احاول ان اخبرك به حسنا, اذا تجاهل تقسيم الشركة و اكتشف ماذا ينوي |
CA: Yılda yüzde 30. MS: Ama sonra arıcılar kolonilerini bölmeyi başardılar ve böylece aynı sayıyı koruyabiliyorlar, bazı kayıplarını tekrar kazanabiliyorlar. | TED | كريس: 30 بالمائة كل سنة. ماريا: لكن بمقدور النحالين تقسيم مستعمراتهم لدى يمكنهم الحفاظ على نفس العدد، يمكنهم تعويض بعض خسائرهم. |
Mahalleyi bölmeyi planlıyor. | Open Subtitles | إنها تخطط لإعادة تقسيم المنطقة |
Mahalleyi bölmeyi planlıyor. | Open Subtitles | إنها تخطط لإعادة تقسيم المنطقة |
O da o bölmeyi çevreleyen yerlerin havasını boşaltır. | Open Subtitles | وأخبره بأي مقصورة تم احتجازهم حينها سيقوم بتفريغ الهواء من كل المقصورات المجاورة لهذه المقصورة |
Ya Destiny kubbenin yıldızdan geçme durumunda bu stresi kaldıramayacağını bildiği için. bölmeyi kapattıysa ve geçersiz kılmamıza izin vermediyse? | Open Subtitles | ماذا لو أغلقت ديستني المقصورة ومنعتنا من تجاوز ذلك لأنها تعلم |
bölmeyi belirli miktarda suyla doldurmak için senin de kapağı kapanman gerek bu iki kişilik bir iş. Kalıyorum ben. | Open Subtitles | من أجل غمر هذه المقصورة بالحجم الدقيق من المياه، عليك إغلاق الكوة أيضاً، ذلك عمل لشخصين، سأبقى. |
Destiny bu bölmeyi kilitledi. | Open Subtitles | ديستني قامت بإغلاق هذه المقصورة |
İyi bir çocuk ol da iskele tarafındaki bölmeyi açar mısın? | Open Subtitles | افتح من فضلك الحاجز الجانبي، اتفقنا ؟ |
Ranjit, bölmeyi çeker misin lütfen? | Open Subtitles | رانجيت" هل يمكنك رفع الحاجز ؟" |
bölmeyi kazıyor. | Open Subtitles | انها حفر في الحاجز. |
- bölmeyi çıkardım. | Open Subtitles | -لقد أزلت الحاجز |
Yani... hiç bi 'yarıyolda-duyarlı' insan yarıda bölmeyi hayal edemiycek. | Open Subtitles | أعني... لا يمكن لأي أحد يملك القليل من الإحساس أن يقاطعنا |