Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا ماظننته. |
Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | هذا ماظننته. |
Ben de böyle düşünüyorum: neye karar verirsen ver, seninleyim... arkandayım. | Open Subtitles | هذا ما أعتقده و ليكن في علمك مهما تقرر أنا خلفك |
Ben Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | اعني هذا ما اعتقده |
Böyle düşünüyorum, böyle davranıyorum çünkü buna daha önce hiç sorgulamadım. | TED | أنا أفكر بالطريقة التي أفكر بها، وأتصرف بالطريقة التي أتصرف بها؛ لأنني لم أشكك يومًا بهذا. |
Karşı görüşte olan yalnız benim. Bence o hala burada. Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | وبطريقة ما وبالمقابل, نعتقد أنه ما زال هنا, هذا ما أعتقده أنا |
Neden tam olarak Böyle düşünüyorum bilmiyorum. | TED | لا أعلم لماذا بالضبط أعتقد ذلك، ولكن هذا ما أعتقده. |
Sonra, 40 yıl boyunca böyle boktan bir hayat yaşamaktan kaçınırdım belki, Böyle düşünüyorum John. | Open Subtitles | وبعدها ربما يمكنني تجنب حياة الهراء تلك. على مدى الـ40 سنة الماضية هذا ما اعتقده يا (شون). |
- Evet, Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | -نعم هذا ما اعتقده |
Burada yaşamama rağmen ben de bazen Böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر بأمورنا بهذه الطريقة، أحيانا، وأنا أسكن هنا |
Bir takım ayarlamalar vardı, bunu şöyle düşünün, ben Böyle düşünüyorum, yeni teknolojilerin artıları ve eksileri var | TED | وكان هناك بعض التعديلات، لكن فكر في الأمر من منظور-- أو، أنا أفكر من منطلق-- أنّ كل التكنولوجيا الحديثة لديها مميزات وعيوب. |
Bu da size şu soruyu sorma fırsatını veriyor: ''Niçin Böyle düşünüyorum?'' | TED | وذلك يعطيك الفرصة لتسأل، "لماذا أفكر بالطريقة التي أفكر بها؟" |