Kader böyle işliyor işte. Bir gün sen sensin, ve diğer gün... | Open Subtitles | هكذا يعمل القدر يوما ما كنت انت و في اليوم التالي |
İşini yapmak için klozete oturduğunda, sistem böyle işliyor... | Open Subtitles | عندما تجلس هنا للقيام بذلك الشئ، هكذا يعمل |
Sistem böyle işliyor, değil mi? | Open Subtitles | هكذا يعمل النظام، أليس كذلك؟ |
Sistem böyle işliyor. Evet. | Open Subtitles | هذه هي طريقة عمل النظام، أجل. |
Yörüngesel görevler böyle işliyor Deke. | Open Subtitles | هذه هي طريقة عمل مهمات الدوران يا "ديك" |
Buna alışın. Bu günlerde piyasa böyle işliyor. | Open Subtitles | اعتد على ذلك، تلك هي الطريقة التي يعمل بها السوق هذه الأيام |
Dünya böyle işliyor olamaz. | Open Subtitles | الأمر ليس كيف يُفترض أن يبدو عليه العالم |
böyle işliyor sonuçta değil mi? | Open Subtitles | (يقصد أنه تم تقسيم الوظائف وكان اختصاصهم الاعمال) |
İşte her şey böyle işliyor. | Open Subtitles | هكذا يعمل كل شيء. |
Goril Şehri'ndeki toplulukları böyle işliyor. | Open Subtitles | هكذا يعمل مجتمعهم في مدينة الغوريلا... |
Benim dünyam böyle işliyor Clara. | Open Subtitles | "هكذا يعمل عالمي يا "كلارا |
Evren böyle işliyor işte. | Open Subtitles | هذه هي طريقة عمل الكون |
Goril Şehri'ndeki toplulukları böyle işliyor. | Open Subtitles | هذه هي الطريقة التي يعمل مجتمعهم في الغوريلا مدينة... |
Dünya böyle işliyor olamaz. | Open Subtitles | الأمر ليس كيف يُفترض أن يبدو عليه العالم |
böyle işliyor sonuçta değil mi? | Open Subtitles | (يقصد أنه تم تقسيم الوظائف وكان اختصاصهم الاعمال) |