| Beni bağışla, ama Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | سامحيني، لكن هكذا يجب أن يكون الأمر. |
| Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | هكذا يجب أن يكون الأمر |
| Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | هكذا يجب أن يكون الأمر |
| David, bunun acı verdiğini biliyorum, ama Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | ديفيد، أعلم أن هذا مؤلم ولكن هذا ما يجب أن يحدث. |
| Milly karşı koyma. Bunun Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون بهذه الطريقة |
| Eskiden beraber yaşlanacağımızı söylerdin, Lee. Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | لقد إعتدت أن تقول أننا سنشيخُ سوياً يا (لي)، هكذا يجب أن يكون الأمر. |
| Çünkü Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | لأنّه هكذا يجب أن يكون الأمر. |
| Ama Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | لكن هذا ما يجب أن يحدث |
| Bunun Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن يحدث. |
| - Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | هذا ما يجب أن يحدث |
| Ve Böyle olması gerekiyor. | Open Subtitles | ويجب أن تكون بهذه الطريقة فقط |