Havalı komşularıma sesleniyorum Biz bu işi böyle yaparız | Open Subtitles | لجميع جيراني لديكم رائحة زكية هكذا نفعلها |
İşte biz böyle yaparız, millet. | Open Subtitles | {\cH318BCB\3cH2A2AAB} هكذا نفعلها يا رفاق |
Mars'ta böyle yaparız. | Open Subtitles | هكذا نفعلها على المريخ |
Ama bunu kabul edip devam etmelisin çünkü biz böyle yaparız. | Open Subtitles | لكن عليك التحمل وتواصل السير عبر المحن لأن هذا ما نفعله. |
Tammany'de işleri böyle yaparız, baylar. | Open Subtitles | هذا هو كيف ندير الأمور فى حزب تامانى أيها السادة من هذا؟ |
Görgü şahitleriyle görüşeceğiz ve nereye gittiklerini öğreneceğiz, çünkü biz böyle yaparız, biz kanun adamlarıyız. | Open Subtitles | سنقابل شهود لمعرفة أين ذهبو لان هذا مانفعله |
Biz bu ülkede, bu işi, böyle yaparız. | Open Subtitles | هكذا تكون أفعالنا فيهذهالبلاد... |
böyle yaparız, hatırlayın, içgüdüsel olarak, zahmetsizce. | TED | ونحن نفعل ذلك, تذكروا, بالحدس, بدون مجهود. |
Biz işleri böyle yaparız millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها ياقوم |
Biz işleri böyle yaparız millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها ياقوم |
Biz işleri böyle yaparız millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها ياقوم |
Biz işleri böyle yaparız millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها ياقوم |
Biz işleri böyle yaparız millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها ياقوم |
İşte biz böyle yaparız, millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها يا قوم |
İşte biz böyle yaparız, millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها يا قوم |
Biz işleri böyle yaparız millet. | Open Subtitles | هكذا نفعلها ياقوم |
İşte biz böyle yaparız. İşte biz böyle yaparız. | Open Subtitles | هكذا نفعلها هكذا نفعلها |
ABD Hükümeti bana celp mi gönderiyor Stratton Oakmont'ta celplere böyle yaparız. | Open Subtitles | يرسلون لي استدعاءً للمحكمة هذا ما نفعله بالاستدعاءات القضائية في "ستراتون أكمونت" |
Evet, hazırsın. Biz attan düştüğümüzde böyle yaparız. | Open Subtitles | أجل أنت مستعدة، هذا ما نفعله عند سقوطنا عن الخيول |
Şehirdeki tele-Taksicilere böyle yaparız işte. | Open Subtitles | هذا ما نفعله ب سواقين أوبر في هذه المدينة |
Biz İngilizler Amerika'da böyle yaparız işte. | Open Subtitles | هذا هو كيف يمكننا البريطانيين في أمريكا. |
Mecburdum. Üzgünüm. Ben bir kızım, böyle yaparız. | Open Subtitles | أنا اسفة هذا مانفعله .. |
Biz bu ülkede, bu işi, böyle yaparız. | Open Subtitles | هكذا تكون أفعالنا في هذه البلاد... |
Her yıl böyle yaparız. On günden önce olmaz. | Open Subtitles | نحن نفعل ذلك كل عام والموضوع يأخذ عشرة أيام |