Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | لجعل بافالو المحبوبه اجمل مكان للعيش وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | لجعل بافالو المحبوبه اجمل مكان للعيش وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه |
Büyük mucitler böyledir. Söz veriyorum, bir gün önemli bir şey yapacağım. | Open Subtitles | أعني، هذا ما يفعله المُخترعون العظماء أعدك، أنه ذات يوم، سأصنع شيء يهُم. |
O bazı şeylerde iyi, sen de başka şeylerde.İnsanlar böyledir. | Open Subtitles | هو جيد في بعض الأشياء وانت جيد في أشياء أخرى, هكذا هي الناس |
Bu işler böyledir. Üç kez hüküm giyenler için kanun var. | Open Subtitles | هكذا تسير الأمور هناك قانون بشأن الثلاث سابقات |
Ben de "Bu işler böyledir" dedim. Sonra kredi kartımı çıkarıp "Önce onlara böyle bir şey vermelisin" dedim. | Open Subtitles | أنا قلتُ, هذا هو الحال لذا أخرجت بطاقتي وقلتُ |
İnsan ve hayvan doğası böyledir. | Open Subtitles | هذه طبيعة الكائننات الحيه هذا ما تفعله الحيوانات |
Kafanı çok fazla şartlamışsın çünkü çünkü Xboxçılar böyledir. | Open Subtitles | انت فقط قد وضعت رأسك لأن... هكذا هم بالضبط ناس إكس بوكس. |
İnsanlar unutur ama böyledir. | Open Subtitles | الناس يحبون تـناسي ذلك، لكن هكذا هو الحال -غـادر |
Bu işlerin yürüme şekli böyledir. | Open Subtitles | واو , انا بالقائمة هذه هي طبيعة هذه الأمور |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه. |
Kurabiye sevgisi böyledir, işte. | Open Subtitles | وهذه هى الطريقه التى انهارت بها الكعكه. |
Psikopatlar böyledir Paige. İnsanlarla oynarlar. | Open Subtitles | هذا ما يفعله عديمو المشاعر بايج,انهم يتلاعبون بالناس |
Vampirler böyledir, biliyorum. | Open Subtitles | هذا ما يفعله مصاصين الدماء، أعلم |
İş yerinde kullanılıyor diye senin için yeterince güçlü değil diyorsun ama stajyerler için durum böyledir. | Open Subtitles | قلت إنك لاتجدينه قوياً بما يكفي لأنهم يستغلونه في العمل هكذا هي الحال بالنسبة للأطباء المتمرنين |
Bu işler böyledir. En iyi ve en kötü günler aslında öyle olur. | Open Subtitles | هكذا هي الحياة، أفضل الايام وأسوأها نادرة. |
İniş-çıkışlar olabilir, ama dostluklar böyledir. | Open Subtitles | ربما تكون لدينا تقلباتنا، لكن هكذا تسير الأمور |
Galiba çoğu ailede durum böyledir. | Open Subtitles | اعتقد... ان هذا هو الحال مع معظم العائلات 01: 28: |
Benim tanıdığım politikacılar genellikle dışa dönük, dost canlısı ve sosyal olarak çok yetenekli insanlardır ve bu politikada genelde böyledir. İlişkiler kurmalı, anlaşmalar yapmalısınız, ikna etmeli, memnun etmeli, iltifatlarda bulunmalısınız, kişisel yeteneklerinizi kullanmalısınız. Ve bu siyaset biliminde her zaman için böyle olmuştur. | TED | السياسون الذين قابلتهم عامةَ اناس منفتحين صدوقين، و موهوبين اجتماعياً و هذه طبيعة السياسة. يجب عليك ان تبني علاقات و اتفاقيات و صفقات، يجب عليك المجاملة، و تمدح يجب عليك استخدام العلاقات الشخصية و هكذا هي السياسة منذ البداية. |
Ama insanlar böyledir, Selby. | Open Subtitles | لكن هكذا هم البشر .. يا سيلبي |
Avanslar böyledir çünkü. | Open Subtitles | لأنه هكذا هو الحال في العوائد.. |
Filmler böyledir, bu şekilde olur. | Open Subtitles | هذه هي طبيعة الأفلام، هذه مجرياتها |
Herhalde kıskanç da. İnsanlar böyledir, Nucky. | Open Subtitles | وربما غيور أيضاً هذا هو حال الخلق |
Tamam, eminim ki her gizemli cinayetin başlangıcı böyledir. | Open Subtitles | حسنٌ ، أنا متأكدة تماماً أن هذه هي طريقة بداية كل قضية قتل غامضة |
Eğer dürüst olmak gerekirse bu binadaki çoğu insan böyledir. | Open Subtitles | حسنا, ان كان الناس صادقون معك فهذا حال معظم من في البناء |
- Bak elinden... Bazen böyledir işte. Hayat. | Open Subtitles | لا تستطيعين, هذه هي سُنة الحياة |