Bak, bu vaka hakkında Bütün bildiğim benim ona yönlendirilmemdi. | Open Subtitles | انظر كل ما أعرفه هو القضية التي تم دفعي لها |
Gerçekten Bütün bildiğim, neredeyse dünyanın en karamsar kızı olduğumdur. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أننى أكثر فتاة مزاجية فى العالم. |
Bütün bildiğim... benim Red'im seninle tanışana kadar içki içmezdi. | Open Subtitles | كل ما اعرفه انه لم يبدا بالشرب الا حينما قابلك |
Bütün bildiğim hastaneler hasta insanlar dolu ve potansiyel halkla ilişkiler kabusu var. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو وجود أشخاص مرضى بالمستشفيات واحتمال حدوث كابوس علاقات عامة |
Bütün bildiğim bunun Nocturne Operasyonu denilen programın bir parçası olduğu. | Open Subtitles | كل ما اعرف انة كان جزءاً من برنامج يسمى عملية نوكترون |
Bütün bildiğim bunun kötü bir rüya olduğu. | Open Subtitles | النظرة، كلّ أعرف هذا فقط البعض الحلم السيئ. |
Bütün bildiğim 200'den fazla insanın benden, neden zavallı... | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه أنّني في آخر ساعة قد تلّقيت 200 رسالة من النّاس، تسألني فيها |
Bütün bildiğim bu bina, zengin ve kaçık birine aitti. | Open Subtitles | كل ما أعرف أن هذا المبنى لعجوز ثري غريب الأطوار |
Bütün bildiğim sıcak küvet bana bir kral yaptı olmasıdır. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أن حوض الاستحمام الساخن جعلني ملك. |
Bütün bildiğim, gittiğinde seni sevdiğim, ve şu anda da seni sevdiğim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أننى أحببتك قبل أن تغادر,و أحبك الآن |
Bütün bildiğim arabasına atlayıp uçarcasına gittiği. | Open Subtitles | كل ما أعرفه هو أنه قد قفز فى سيارته و طار |
Bütün bildiğim, torunumuz için... bebek odasını boyayanın Susan olduğu. | Open Subtitles | كل ما اعرفه انها هي من تقوم بطلاء غرفة لحفيدتنا |
Bütün bildiğim öyle her gün yerlere savurabileceğin bir talaş değil. | Open Subtitles | كل ما اعرفه انها ليست للاستخدام اليومي كالتي توضع على الارض |
Bütün bildiğim, bu dünyada birbirimize ettiğimiz son sözlerin öfke dolu olduğu. | Open Subtitles | كل ما اعرفه هو ان كلماتنا الاخيره في هذا العالم يجب ان نقولها بغضب |
Bütün bildiğim Sosyal Yetkililerin onu evden alıp buraya getirdiği. | Open Subtitles | كل ما أعلمه هو أن سلطات الإيواء أخذته من منزله |
Bütün bildiğim bu. | Open Subtitles | هذا كل ما اعرف |
- Bütün bildiğim onun var olduğu. - Ve bu bile çok fazla. | Open Subtitles | كلّ أعرف بأنّه يعيش وذلك أكثر من اللازم |
Bütün bildiğim şu an seninleyim. Oysa değil. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه هو أنّني الآن، أضمّك إليّ، بينما لا يقدر هو. |
Seni ve kardeşini doğurduğumu hatırlıyorum ama doğumlar hakkında Bütün bildiğim çok can yaktıkları. | Open Subtitles | أتذكر ميلادكِ .وأختكِلكن. كل ما أعرف أنها كانت مؤلمة. |
Ama Bütün bildiğim gazetelerde yazanlar. | Open Subtitles | لكن كُلّ أَعْرفُ الذي قَرأتُ في الصُحُفِ، |
Bütün bildiğim ortada çok gangster ve çok problem var. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أن هناك الكثير من رجال العصابات جاهزين |
Bütün bildiğim, orada dikilen Will olabilirdi. | Open Subtitles | أنا أعلم كل شيء، و" ويل " هنا واقف |
Bütün bildiğim o seken bir kurşun... ve bir erkeğe isabet ettiğinde onun sen olmayacağından emin olmalıyım. | Open Subtitles | كل الذي أعرفه أنها رصاصه منطلقه وينبغي عليّ أن أكون متأكده فحسب أنه عندما تضرب رجلاً، لايكون أنت |
Dün gece bir olay olmuş. Bütün bildiğim bu. | Open Subtitles | لقد كان هناك حادثة أمس هذا كل ما أعرفة |
Bütün bildiğim White'ın üyesi olduğu cemaat te bu sembolü kullanıyor. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنه نفس شعار الذي يستخدمه معتنقي "طائفة الأبِيض" |