Bence ben Bütün bu olay boyunca haysiyetimi korudum. | Open Subtitles | حسنًا، اعتقد أنني حافظت على كرامتي خلال الأمر برمته |
Bütün bu olay inanılır gibi değil. | Open Subtitles | أنت تعلم هذا الأمر برمته غير قابل للتصديق. |
Bütün bu olay, sadece bir kaza mıydı yani? | Open Subtitles | تقولين ربما أن الأمر برمته كان حادثاً؟ لا أؤمن بالحوادث |
Bütün bu olay koca bir yalan. Nasıl bu kadar aptal olabildim ben? | Open Subtitles | هذا الشيء بأكمله كان كذبة كبيرة كيف يمكني أن أكون بهذا الغباء ؟ |
- Bütün bu olay saçma. | Open Subtitles | - هذا الشيء بأكمله سخيف |
Bak, Bütün bu olay bizi de kapsıyor... Elimiz kolumuz bağlı hem de. | Open Subtitles | لقد حدث كل هذا الشيء و جعلنا غير مدركين بشكل كامل |
Belki de Bütün bu olay kızlarla tanışmakla ilgili değildir. | Open Subtitles | لربما كل هذا الشيء ليس عن مقابلة الفتيات |
Yani Bütün bu olay Ruslar'ın nükleer başlığı bulmak için yaptığı bir kara operasyon muydu? | Open Subtitles | إذن الأمر برمته كان عملية سرية روسية لإستعادة سلاحهم النووي؟ |
Bütün bu olay partinin halkla ilişkileri için kocaman bir skandal oldu. | Open Subtitles | لقد كان الأمر برمته فضيحة ضخمة للحزب |
Bütün bu olay kabul edilemez. | Open Subtitles | الأمر برمته غير مقبول |
Bütün bu olay berbat. Berbat. | Open Subtitles | الأمر برمته مؤسف. |