Bütün bunları bana anlatmanın sebibi şovunuz için depoyu kullanmak istemeniz. | Open Subtitles | أنت تخبريني بكل هذا فقط لأنكم ترغبون باستخدام المستودع لأجل عرضكم |
Ve Bütün bunları sana borçlu olduğumu itiraf etmekten minnettarlık duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا ممتن بكل تلك المعرفة، و أدين بكل هذا الفضل لك |
Benden çok daha delisin hem de Bütün bunları benim gibi isimsiz bir yaratık için yaptığından dolayı. | Open Subtitles | تفعلين كلّ هذا لمخلوق بدون أن تعرفين اسمه |
Babam Bütün bunları servis işinden aldığımı sanıyor. | Open Subtitles | أبّي يعتقد بأنّني أدفع عن كلّ هذا بفضل الوظائف. |
O seni kıskanıyor. Oysa sen Bütün bunları onunla yapabiliyorsun. | Open Subtitles | و هو غيور منك, لأنك ستفعل كل هذه الأشياء معها |
Bütün bunları biliyorum, çünkü aynı günü tekrar ve tekrar yaşıyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ كُلّ هذا لأنني أَعِيشُ نفس اليومِ. . مراراًوتكراراً. |
Pekala. Orada Bütün bunları planlamana kim yardım ediyor canım? | Open Subtitles | حسناً، و من سيساعدك على التخطيط لكل هذا يا عزيزي؟ |
Bütün bunları bilmek karar verirken rahatlamamı sağladı. | TED | درايتي بكل هذا الأمر ساعدني على الاسترخاء عند اتخاذ القرارات. |
Bütün bunları öğrenmek o kadar üzücüydü ki bu ölümcül katile karşı bir savaş açmaya ve neler yapılabileceğini anlamaya karar verdim. | TED | كان علمي بكل هذا مؤلمًا للغاية لدرجة أنني قررت أن أخوض حربًا ضد هذا القاتل المميت ورؤية ماذا يمكنني فعله. |
ve göz kırpmasını sağlamam lazım. Bütün bunları da aynı anda yapması lazım. | TED | و أردت أن أجعل عينه تغمض و القيام بكل هذا في آن واحد! |
- Bütün bunları bana gerçeği söylemek istemediğin için söylüyorsan, benden birşey saklıyorsan, o zaman belki anlayabilirim. | Open Subtitles | إذا كنت تخبرنى بكل هذا لأنك لا تريد إخبارى بالحقيقة بسبب أنك تخفى شيئاً عنى ربماً وقتها , أتفهم الموقف |
Seneye Bütün bunları ve Callahan'ın stajını düşünemiyorum. | Open Subtitles | كلّ هذا و بالاضافه الى كالاهان الزمالة التدريبية السنة القادمة. |
Bütün bunları bulup topladın demek. Sen dahi misin nesin kızım? | Open Subtitles | أكتشفتى كلّ هذا أنتى عبقرية بصراحة, يا فتاة |
Bütün bunları, tek başına.... toplamış olamazsın. | Open Subtitles | على أية حال لم يكن من الممكن تكدّيس كلّ هذا بنفسك |
Bütün bunları bilmemi nasıl bekliyorsunuz? Hiçbir şeyden haberim yoktu. | Open Subtitles | كيف لي أن أعرف كل هذه الأشياء أنا لم أعرف بكل هذا |
Bütün bunları taşıyabileceğine emin misin? | Open Subtitles | أأنت متأكد أنك قادر على حمل كل هذه الأشياء |
Plan yaptık, geldik ve Bütün bunları yaptık. | Open Subtitles | إختلقنَا، جِئنَا فيهم، ونحن عَمِلنا كُلّ هذا. |
Bilgilere erişimleri var ancak Bütün bunları görebilme yetisi olan sadece bendim. | Open Subtitles | يمكنهم الوصول لكل المعلومات، لكن أنا من كان يملك الرؤيا لكل هذا |
Evet, ama Bütün bunları ne kadar hatalı olduğunu göstermek için yaptım. | Open Subtitles | ودعوته إلى هنا؟ أجل، لكنّي قمت بكلّ هذا لأريكِ بأنّكِ مخطئة تمامًا |
Dosyayı bana önceden göndermiş olsaydın, Bütün bunları engelleyebilirdim belki. | Open Subtitles | إذا أرسلت ليّ الملف بسرعة، ربما بمقدوري منع كُل هذا. |
Döktüğün onca kana, ölen onca yoldaşına... Bütün bunları unutup bir köşeye mi atacaksın? | Open Subtitles | الدماء التى أرقتها ؟ الرفاق الذين ماتوا ؟ هل ستلقى بكل ذلك جانباً ؟ |
Ve Bütün bunları beş yıl boyunca yaptıkları zaman, istenilen kurul sertifikasını alırlar. | TED | وحين يفعلون كل ذلك لمدة خمس سنين، يحصلون على شهادة المجلس الأعلى للجراحين. |
Bütün bunları düzenleyen kişi olmak istiyorum." | TED | اريد ان اكون الشخص الذي يحرر هذا كله معا |
Bu işten uzak dur! Bütün bunları nereden biliyorsun? Kimsin sen? | Open Subtitles | اخرج من هذا الموضوع كيف عرفت على كل هذا من انت؟ |
Biliyorsun eve gidebilirsin, Bütün bunları bırakabilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلمى أنك تستطيعى العودة للوطن الرحيل من كل هذا |
Bütün bunları bir tür G-noktası keşifçisi olmak için yapmadım ben. | Open Subtitles | وأنا لم أمر من كلّ ذلك حتى اصبح هكذا تحقيق الذروة الجنسيه لك |
Bütün bunları hayatını dayanılmaz hale getirip en başta yapman gerektiği gibi müdüre gitmen için yaptım. | Open Subtitles | أوه ، أنا فقط عملتُ كل تلك الأشياء لبدء حياتك البائسة جداً وأن تذهبي للمدير بالمقام الأول |
Bütün bunları kazanmak yıllarınızı almış olmalı. | Open Subtitles | لا بد أنكِ استغرقتِ أعواماً للفوز بكل هذه الأشياء |