Nasıl olsa bütün dünyanın sonu pek yakında gelmek üzere. | Open Subtitles | أن العالم كله علي وشك النهاية قريباً علي أى حال. |
Bugün sizlerle konuşmak istediğim konu Kuzey Kutbu'ndaki yüzüşüm bütün dünyanın en kuzey ucundaki yerde | TED | ابتغي ان احدثكم اليوم عن السباحة عبر القطب الشمالي, عبر اكثر البقاع شمالية في العالم كله. |
Bütün saygımla senatör, bütün dünyanın güvenliğini bir kişiye teslim edemeyiz. | Open Subtitles | مع كل الاحترام الواجب، عضو مجلس الشيوخ، نحن لا يمكن أن يعهد أمن من العالم كله لرجل واحد. |
Bill seni bütün dünyanın gözü önünde nasıI böyle rezil edebilir... hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | كيف استطاع بيل أن يهينك هكذا أمام العالم بأكمله لكن فقط من ورائي |
Bu derin kişisel deneyim başlarından geçerken onlara bütün dünyanın yanlarında olduğunu göstermek istiyorduk. | TED | أردنا أن نريهم أن العالم بأسره يقف إلى جانبهم، فيما كانوا يمرون بهذه التجربة الشخصية العميقة. |
bütün dünyanın o küçük Yahudi kafanın etrafında döndüğünü sanıyorsun. | Open Subtitles | تظن أن العالم كلّه يدور حول أي هراءات تنبع من عقلك اليهودي. |
Onların özel olacağını sanmıştım, bütün dünyanın görmesi için değil. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون خاصة، وليست معروضة ليراها العالم أجمع. |
Eğer o şeyi kapatamazsak bütün dünyanın sonu geldi demektir. | Open Subtitles | إذا لم نتمكن من اغلاق هذا إلى أسفل، محكوم العالم كله. |
Ama onlarda bütün dünyanın çıkardığı sonucu çıkardılar; | Open Subtitles | لكنهم كانوا قد وصلوا للاستنتاج الذي وصل إليه العالم كله |
Bu köyün en zengin ailesidir, belki de bütün dünyanın. | Open Subtitles | إنهم أغنى عائلة في المدينة و ربما العالم كله |
bütün dünyanın kıçımı dikizlemeni ve gardırobumu sorgulamanı izlemesini mi istiyorum sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد أنني أودّ أن يشاهدني العالم كله وأنت تتفقّد مؤخرتي وتتساءل عما في درج ملابسي؟ |
Bugün bütün dünyanın merak ettiği kişinin kimliği tespit edildi.. | Open Subtitles | في وقت مبكر اليوم كشفت هوية الشخص الذي يبحث عنه العالم كله |
bütün topluluğu dikkate almalısınız yoksa ciddi sorunlarınız olur ve artık bütün dünyanın topluluk olduğunu görmek zorundayız. | Open Subtitles | يجب عليك الإهتمام بالمجتمع بأسره و إلا ستواجه مشكلات عويصة. والآن علينا ان نرى العالم كله كمجتمع |
Üvey kardeşinle ne kadar yakın olduğunu bütün dünyanın bilmesini istemiyorsan konuşmazsın. | Open Subtitles | لا، ليس إذا كنت تريد أن يعلم العالم كله كم أنت مقرب مع أختك الغير شقيقة |
Ama bütün dünyanın kadınlar tarından yönetilmesi durumunda da çok daha iyi durumda olacağına inanmıyorum. | TED | ولكن لا يعني هذا ان العالم بأكمله سوف يغدو أفضل ان تقلدت النساء كل مناصب الحكم والسلطة |
Neden bütün dünyanın bunu bilmesini istemediğimi anlıyorsundur. | Open Subtitles | يجب ان تتفهمي لم لا اريد ذلك العالم بأكمله يعلم ذلك.. صحيح؟ |
Dünyanın bu bölgesinde yaşıyorsanız ilk önce bütün dünyanın gördüğünüz yer gibi dümdüz olduğunu hayal edersiniz. | Open Subtitles | لو أنك تعيش في هذا الجزء من العالم في البداية قد تتخيل أن العالم بأكمله |
Buraya kurtarma görevlisi olarak gelmediğini ve bütün dünyanın bizim öldüğümüzü sandığını söyle. | Open Subtitles | تقول بأنّك لم تأتِ هنا بمهمّة إنقاذ ويعتقد العالم بأسره بأنّا متنا |
Buraya kurtarma görevlisi olarak gelmediğini ve bütün dünyanın bizim öldüğümüzü sandığını söyle. | Open Subtitles | تقول بأنّك لم تأتِ هنا بمهمّة إنقاذ ويعتقد العالم بأسره بأنّا متنا |
-Bir dakika boyunca bütün dünyanın bize karşı olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | -خلتُ أنّ العالم كلّه ضدّنا لوهلة |
Ben de çocukken bütün dünyanın her yerinde çok başarılıydım. | Open Subtitles | وكما أخبرت جميع طلاب المدارس عبر العالم أجمع أنا كنت أحقق درجات عالية |
Evet, neden sanki bütün dünyanın yükü, | Open Subtitles | لماذا تشعرين ان حمل العالم كلة |
Derler ki bir insanın ölümü bütün dünyanın ölümüdür. | Open Subtitles | يٌقال أنّ موت أيّ إنسان لهو موت للعالم بأسره |
bütün dünyanın gözü bu programda. | Open Subtitles | إنّ عيونَ العالمِ على هذا البرنامجِ. |