bütün dünyaya acı doğrultusundan bakıyordu... ama kendini ya da kaderini asla göremiyordu. | Open Subtitles | يمكنها رؤية العالم بأكمله بدقة مؤلمة ولكن لا يمكنها رؤية نفسها أو مصيرها |
bütün dünyaya internet üzerinden yayın yapacağım. | Open Subtitles | سأنشر الحدث في النت على مستوى العالم كله |
Bana istediğin kadar yalan söyle, ama vücudun düğününe kadar bütün dünyaya gerçeği söyleyecektir. | Open Subtitles | اكذبي علي كما تشائين ولكن جسمكِ سيخبر الحقيقة للعالم كله بحلول يوم زفافكِ |
Wing Chun'un ne kadar harika olduğunu bütün dünyaya göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أظهر للعالم بأسره مدى مهارة "وينغ شان". |
Ülken için ne yaptığını bütün dünyaya anlatacaksın! | Open Subtitles | أنت ستُخبر العالم أجمع بما فعلته لمصلحة بلادك |
bütün dünyaya karşı küçük düştük. Beceremediniz. | Open Subtitles | وسنكون أزلاء أمام العالم بأسره كما يقولون |
Artık küçük bir kız değilsin ve bütün dünyaya bacağındaki yarayı gösteriyorsun! | Open Subtitles | أنت لم تعودي فتاة صغيرة و تُظهرين ندبتكِ لكل العالم |
Annesine karşı gelemiyor olabilir ama, seni bütün dünyaya karşı koruyor. | Open Subtitles | ربما أنه لم يواجه أمه ولكنه حماكِ من العالم بأكمله |
Bu işten kurtulmama yardım edersen sana ve bütün dünyaya buna değdiğimi göstereceğime söz veriyorum. | Open Subtitles | أعدك، أنني سأعوضك عن هذا الأمر و العالم بأكمله. |
bütün dünyaya ilişkim hakkındaki sikik düşüncelerini aktarmak mı istiyorsun? | Open Subtitles | اذن انت تريدين العالم بأكمله ان يسمع كل افكارك القيمة بخصوص علاقتي ؟ |
Gidip bütün dünyaya burada neler oluyor anlatmak lazım. | Open Subtitles | من الضروري الخروج من هنا واخبار العالم كله بما يجري |
Onun kadınsı taraflarını bütün dünyaya göstermesinden pozitif olarak bıktım. | Open Subtitles | أنا بكل إيجابية وتأكيد قد مملت من قيامها بهز أعضائها الانثوية أمام العالم كله |
bütün dünyaya 88 numaralı oyuncunun artık serbest olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | ونحن سوف نقول للعالم كله هذا العدد 88 هو لاعب حر. |
Artık bütün dünyaya budala olduğumuzu açıklayabiliriz. - Başından beri bu işi plânlıyormuş adamlar. | Open Subtitles | الآن علينا أن نقول للعالم كله أننا حمقى لقد خططوا لهذا الأمر برمته منذ البداية |
İnsanlar seni tanıdığında, ...Wing Chun'u bütün dünyaya tanıtmak için bir de film yapalım. | Open Subtitles | أيضاً، عندما يصبح لك شعبيّة دعنا نقدّم فيلم حينها لعرض فنون "وينغ شان" للعالم بأسره |
Korku ve kargaşa bütün dünyaya hakim olmuş durumda. Londra'daki 30. | Open Subtitles | الخوف الآن من فوضى عارمة في العالم أجمع |
Beyaz şefkatini sonunda bütün dünyaya yaymışlar. | Open Subtitles | فعلوا اخيراً الذنب الابيض للوصول إلى العالم بأسره |
Boynun bütün dünyaya kıçımı öp diyor. | Open Subtitles | رقبتك تقول لكل العالم, قبّلوا مؤخرتي. |
Şimdi Senatomuza... imparatorluğumuza, bütün dünyaya diyebiliriz! | Open Subtitles | الآن ، يمكننا أن نقول لمجلس شيوخنا إلى إمبراطوريتنا إلى كل العالم |
Kocana ve bütün dünyaya karşı bunun hakkında yalan da söylerdin. | Open Subtitles | و أيضاً بسبب كذبها بشأن مّا حدث على زوجها .. و على العالم. |
Bu demek oluyor ki film endüstrisinin elinde eşitlikle alakalı hikayeleri bütün dünyaya yaymak için inanılmaz bir güç var. | TED | وهذا يعني أن صناعة السينما لديها وصول غير مسبوق لتكون قادرة على توزيع قصص عن المساواة في جميع أنحاء العالم. |
bütün dünyaya bu mesajı vereceksiniz ve sonra da müzakerelere niye devam etmediğimize şaşıracaksınız. | Open Subtitles | هذه هي الرسالة التي قمتم بإرسالها لبقية العالم |
Bu günlerde herkes kendi tarzı ve markasını sosyal medya aracılığıyla bütün dünyaya sergileyebiliyor. | TED | في يومنا هذا، يمكن للجميع استعراض علاماتهم المميزة وأسلوبهم الشخصي أمام العالم عبر وسائل التواصل الاجتماعي. |