Bütün evi kiraladık. En azından üst katta uyuyamaz mıyız? | Open Subtitles | لقد أجّرنا المنزل بأكمله أيمكننا النوم بالأعلي ؟ |
Bütün evi çevreleyen kocaman bir veranda istiyorum. | Open Subtitles | أريد الشرفة الكبيرة القديمة التي يلتف حول المنزل بأكمله. |
Yalnızca bu odayı değil Bütün evi düzeltebilirsen, evet. | Open Subtitles | إذا كان بوسعك جعل المنزل بأكمله أنيق، وليست هذه الغرفة فحسب |
Bir kapşonlu veya uyuma tulumu ya da Bütün evi dikebilirim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن متماسكة سترة أو كيس النوم أو البيت كله. |
K-kazara mumu devirdim ve Bütün evi -- sadece -- çok üzgünüm. | Open Subtitles | و اصطدمت بشمعة عن طريق الخطأ و المنزل كله... أنا آسفة جداً |
Bütün evi dolaştım ve burada birinin olabileceğini gösteren hiçbir belirtiye rastlamadım. | Open Subtitles | أنا كنت خلال كامل البيت وأنا لم أرى أيّ إشارة أي شخص آخر كان هنا. |
Kokainin verdiği enerji yüzünden Bütün evi temizlemeye giriştiler. | Open Subtitles | التي أعطتهم الطاقة لتنظيف كل المنزل اليوم |
Ama Bütün evi didik didik ettiler. Terk edilmişti. Bütün bunlar onun büyüsünün bir parçası. | Open Subtitles | ـ انهم فتشوا المنزل بالكامل, لقد كان مهجوراً ـ انه كان جزء من سحرها |
Bütün evi uyandırmadan sepetine koy. Ölmedi, değil mi? Teli oraya geren ve sonrasında çıkartan sizdiniz. | Open Subtitles | ضعيه فى رالصندوق قبل ان يوقظ باقى المنزل وانت الذى حللت السلك بعد السقطة |
Burası Bütün evi yönettiğim kontrol merkezidir. | Open Subtitles | هذا هو مركز السيطرة من حيث أدير البيت بالكامل ... |
Kylie, Bütün evi aradık. Bir şey bulamadık. | Open Subtitles | كايلي, لقد فتشنا المنزل بأكمله ولم نجد شيئاً |
Ölürse, Bütün evi kokutur. | Open Subtitles | إن ماتت، ستجعل رائحة المنزل بأكمله كريهة وأيضا الأولاد يحبونها |
Bütün evi ot kokuturdunuz. | Open Subtitles | كان المنزل بأكمله يعبق برائحة الماريجوانا. |
Bütün evi yeniden şekillendirdim, yine de... | Open Subtitles | قمتَ بإعادة تكوين المنزل بأكمله ، ولا يزال |
Bana 9:15'te çay getirdiği zamana kadar Bütün evi temizlerdi ve bunu o kadar sessiz yapıyordu ki 14 senede beni bir kez bile uyandırmadı. | Open Subtitles | و فى الوقت المحدد كان يعد لى قدح الشاى الخاص بى و يحضره لى فى تمام الساعه التاسعه و الربع ثم يقوم بتنظيف المنزل بأكمله و كان يفعل ذلك بمنتهى الهدوء و على مدار 14 عاما لم يقم بإيقاظى مطلقا |
Tabii ki, zaman göz önüne alındığında, yeniden oluşturmak Bütün evi yapabilirsiniz. Senin için. | Open Subtitles | بالطبع ، بالوقت المعطى ، يمكنني أن أصنع لك المنزل بأكمله . |
Bütün evi yakabilirdin. | Open Subtitles | كان يمكن أن تحرقي المنزل بأكمله |
Oh, eğer Bütün evi metalle sarmamı istersen söylemen yeterli. | Open Subtitles | أوه، حسنا، إذا كنت تريد مني أن تغطي البيت كله مع الصفائح المعدنية، أقول كلمة. |
Bütün evi 1969'a göre dekore etti. | Open Subtitles | وأنعم البيت كله كما هو الحال في عام 1969. |
Bütün evi sallıyorlardı. | Open Subtitles | كانوا يتسببون بارتجاج المنزل كله |
Bütün evi akşam olmadan aramamız gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن نبحث في كامل البيت ، حالا قبل أن يظلم |
Eğer bunu yapacak fırsatım olsa Bütün evi boyardım, ama büyüyünce sanatçı olmanın seçenek olmadığını biliyordum. Ben de ailemin olmamı istediği kişi oldum, hukuk fakültesine gittim. | TED | أتدرون، كان بإمكاني الرسم على كل المنزل إذا أوتيت الفرصة، لكن عندما كبرت أدركت أن كوني فناناً ليس خياراً لذلك أردت أن اكون الإنسان الذي أراده أهلي أن أكون، لذلك ذهبت الى كلية الحقوق. |
Ya, tabii! Hatta başlamışken Bütün evi de temizleyiveririz. | Open Subtitles | نعم ويمكننا تنظيف المنزل بالكامل |
Bütün evi uyandırmadan sepetine koy. | Open Subtitles | ضعه فى صندوقه قبل ان يوقظ باقى المنزل |
Bütün evi yakabilirdi. | Open Subtitles | كان يُمكنُ أنْ تَحرقَ البيت بالكامل |