"bütün günümü" - Translation from Turkish to Arabic

• اليوم بأكمله
• اليوم كله
• قضيت اليوم
• قضيت يومي
• كل النهار
• كل اليوم
• النهار بطوله
• اليوم بطوله
• يومي بأكمله
• أمضيت اليوم

Bütün günümü başka bir kızın numarasını almaya harcadım ama.
هذا جنون أمضيت اليوم بأكمله أقاتل من أجل رقم فتاة

İşte bu... Bütün günümü aldı.
هذه هي اللحظة الحاسمة استغرق الأمر منّي اليوم بأكمله

Rooney Bütün günümü sana bağırmakla geçirecek değilim onun için kısa keseceğim.
رونى أنا لا املك اليوم كله لأصرخ فى وجهك لذلك سأجعل ذلك مقتضبا و جميلا هذا عظيم.

Bütün günümü o kızları pisliğin teki olmadığıma ikna ederek geçirdim, ...bir de sirke ve su kokarak ayrıldılar yanımdan.
لقد امضيت اليوم كله في محاولة اقناع تلك الفتيات أنني لست احمقا وقد رحلن ورائحتهن كالخل و الماء

Hayır. Sizin sayenizde. Bütün günümü öbür tarafa geçmek için harcadım ve şimdi de onun hala burada olduğunu mu öğreniyorum.
لا، لا، لقد قضيت اليوم كله أبحث عن ضوء لعين والشكر لك

Bütün günümü kafatası kırmakla geçirdim hem de çöldeki deve boku kadar bile beni ilgilendirmeyen bir savaşta.
أنا قضيت يومي أهشم الرؤس في حرب لا تهمني في شئ

Bütün günümü, bir atış için orada geçirmiştim.
أجل لقد بقيت هناك كل النهار من أجل الوصول إلى واحدة أخرى

Bütün günümü nasıl bilgisayar kullanıldığını öğrenmeye harcadım.
قضيت كل اليوم أتعلم كيف أستخدم الكمبيوتر

Pantalonunu çabuk çıkarsa iyi olur çünkü Bütün günümü ona harcayamam!
من الأفضل أن يخلع بنطاله بسرعة لأننا لا نملك النهار بطوله.

HADİ! Bütün günümü VEREMEM! Peki, tabii, elbette.
ــ هيا، ليس لديّ اليوم بطوله ــ حسناً طبعاً، بالتأكيد

Bütün günümü harcadım.
لقد أضعت يومي بأكمله

Bütün günümü buz torbasıyla geçiremem.
لا يمكنني قضاء اليوم بأكمله و انا واضعها في كيس ثلجي

Bütün günümü burayı dekore etmekle geçirdim ve herkes mutfakta.
لقد مضيت اليوم بأكمله وأنا أزين المكـان والآن الجميع في المطبخ

En uygun sonucu alabilmek için Bütün günümü kanal takılan çocuklarla geçirmeyi planlamıştım.
كنت أخطط قضاء اليوم بأكمله مع أطفال القناة للتأكد من إنتهائنا بأفضل نتائج ممكنة.

Anne çok isterdim ama, aslında Bütün günümü gelecek nesilde doktor olacak birisine akıl hocalığı yaparak geçireceğim.
أمي أتعلمي ماذا سيسعدني ذلك لكن في الحقيقية سأمضي اليوم بأكمله لأن أكون مرشد

Doğru ölçekleme yapabilmek için Bütün günümü harcadım.
لقد قضيت اليوم كله وأنا أصلحهم لكي يبدون صحيحين.

Bütün günümü aldı, ama harika hissettirdi.
استغرق ذلك اليوم كله, لكن كان هذا شعورًا جيدًا.

Onları o hale getirmek Bütün günümü alıyordu.
نعم لقد اخذ مني اليوم كله حتى يكونو كذلك

Bütün günümü ölmeyi seçebilecek bir adamı iyileştirmekle geçirdim.
للتو قضيت يومي في إنقاذ حياة رجل كان بإمكانه اختيار الموت لكنه لم يفعل.

Ama bilirsin ben, Bütün günümü... senin gibi sert erkekleri... duygularını idare etmeleri için ikna etmeye çalışıyorum.
لكن , تعلم , أنا فقط... أقضي... ..أقضي كل اليوم محاولة إقناع رجال ٍرجوليون مثلك أنه

Bütün günümü o çocuğa ulaşabilmek için harcadım.
أمضيتُ النهار بطوله في التقرّب لذلك الفتى

Bütün günümü fare suratlı birinin zavallı birini kesmesini izleyerek geçiremem.
ليس لدي اليوم بطوله انتظر القبيح يطعن الوغد

Bütün günümü seni arayarak geçirdim!
قضيّت يومي بأكمله أبحث عنك.