| - Ama bütün hikaye bu değil. | Open Subtitles | - لكن تلك ليست القصة الكاملة. -لا, ليست كذلك . |
| bütün hikaye. | Open Subtitles | القصة الكاملة |
| bütün hikaye bu. | Open Subtitles | تلك هي القصة كلها. |
| Ancak bütün hikaye anatomiden oluşmuyor. | Open Subtitles | ولكن التشريح ليس القصة كلها |
| Aslında, Bütün hikâye bu kadar. | Open Subtitles | في الحقيقة، ما قلته هو القصة بأكملها |
| Peki. Bütün hikâye şöyle. | Open Subtitles | حسناً, القصة بأكملها, |
| bütün hikaye Pennsylvania, Pittsburgh'da, ölüymüşler gibi herkesin onlardan vazgeçtiği sert bir mahallede lise öğrenci olan benimle başlıyor. | TED | كل القصة في الواقع تبدأ كفتى في الثانوية في بيتسبورغ، بنسلفانيا، في احد الاحياء القاسية التي يئس منها الجميع. |
| Bu araştırmalar bilimsel olarak geçerli ve aynıları tekrar tekrar yapıldı, ama bütün hikaye onlar değil. | TED | الان هذه الابحاث مثبتة علمياً، و قام البعض بمحاكاتها ، و لكنها ليست كل القصة. |
| Bir dakika, yani... bütün hikaye yalan mıydı? | Open Subtitles | ... حسنًا، مهلا القصة كلها كذبه؟ |
| J'onn, lütfen, bütün hikaye bu değil. | Open Subtitles | J'onn ل، من فضلك، أنها ليست القصة كلها. |
| Samuel... bütün aile... bütün hikaye. | Open Subtitles | صامويل . كل العائلة . كل القصة |
| Samuel... bütün aile... bütün hikaye. | Open Subtitles | صامويل . كل العائلة . كل القصة |