"bütün sistemi" - Translation from Turkish to Arabic

• النظام بأكمله
• كل النظام
• النظام برمته
• النظام كله
• كل الأنظمة

Yolsuzluğun tek parti sisteminden dolayı kaynaklandığı söylüyorlar. ve bundan dolayı, iyileştirebilmek için, bütün sistemi ortadan kaldırmalısınız.
يقولون أن الفساد جاء نتيجة نظام الحزب الواحد، ومن ثم، لكي تُعالجه، عليك أن تتخلص من النظام بأكمله.

- Eğer bütün sistemi kapatırsak... - Başka birini bul. Ben yapmam.
ـ إذا أطفىء النظام بأكمله ـ فلتجد شخصا اّخر فلن أقوم بهذا الأمر

Tam yoğun saatler. bütün sistemi kapatamazlar.
هذه ساعة ازدحام، لا يمكنهم إغلاق النظام بأكمله

Yani bütün sistemi yok mu ettin şimdi?
إذا أنت دمرت كل النظام

Öyleyse hepsinin kellesini uçurup bütün sistemi yönetelim.
لذا لنقوم بقطع جميع الرؤس. ونحكم النظام برمته

Her biri o kadar büyüktü ki çökmeleri bütün sistemi tehdit edebilirdi.
كل منها كبيرة لدرجة أن انهيارها يمكن أن يهدد النظام كله

bütün sistemi çökertmiş ve asansör 20. katta kalmış.
نعم، قام بتعطيل كل الأنظمة والمصعد متوقف بالطابق العشرون

Üzerinize düşeni yapmamak bütün sistemi tehlieye sokar.
ورفضكم العمل يعني أن تعرضوا النظام بأكمله للخطر

Gelen aramalar gazetecilere, ve şimdi bütün sistemi kapattı.
، اتصالات من الصحفيين . و الآن تعطل النظام بأكمله

Bu sistemi yok etmek, bütün sistemi etkileyecek zincirleme bir tepkime yaratacaktır.
تفجيره سينتج سلسلة من التفاعلات ستدمر النظام بأكمله

uçağın kontrolünü yeniden kazanmak için.. bütün sistemi yeniden başlatmam lazım.
لأجل إعادة التحكّم بالطائرة عليّ أن أعيد تشغيل النظام بأكمله

Bu yüzden nesneleri alt kırılımlarına ayırarak ve bütün sistemi ve nesnenin tüm yaşamını, herşeyi, ta başlangıçtan yaşamının sonuna dek, göz önüne alıp akıllı, zarif, sofistike çözümler ortaya koyarak, gerçekten de yenilikçi çözümler bulmaya başlayabiliriz.
لذا تفكيك الاشياء و ايصال حلول ذكية ,انيقة و متطورة تأخذ بعين الاعتبار النظام بأكمله و حياة الشئ كله . جميع الاشياء رجوعا الى الاستخراج الى نهاية الحياة نستطيع حينها ان نجد حلول مبتكرة حقا

bütün sistemi önyükleme moduna geçirdi.
لقد أدخلت النظام بأكمله في وضع التمهيد

(Sunucu: Bu merkezi kutu da bütün sistemi birbirine bağlıyor.
(المعلق: وهذا الصندوق المركزي يربط النظام بأكمله.

bütün sistemi kaynak koda dönüştürecek bir anahtar., ama anahtarın fiziki olarak CONDOR'a yüklenmiş olması lazım.
ستقوم بفك النظام بأكمله ولكن لا بد من تحميلها جسدياً على الـ(كوندور)

Birkaç yıl önce bütün sistemi değiştirdik.
غيرنا كل النظام منذ بضع سنوات

bütün sistemi kapat!
أغلق كل النظام اللعين!

Carmen'in işi, bütün sistemi çalışır hâlde tutmak.
وظيفة (كارمن) هي الإبقاء على عمل النظام برمته.

bütün sistemi yok edecektir.
النظام برمته سيُدَمر.

Bütün sistem için ayrı ayrı devre dışı bırakma ve sıfırlama kodlarına ihtiyacım var... ve özel geçiş kodlarına ihtiyacım var... böylece bütün sistemi kapatmak yerine sadece bir bölgeyi kapatacağım.
أريد شفرات إلغاء الانذار و إعادة تشغيل النظام كله وأريد شفرات المرور للقطاعات و شفرات فردية حتى أستطيع أن أغلق قطاع بدون ان يطلق الانذار

Borcunu ödemeyen adam, bütün sistemi küçümsüyordur.
رجل لا يدفع ديونه يقلل شأن النظام كله

bütün sistemi değiştirirler.
سيقوموا بتغيير كل الأنظمة