Ona da aferin. Eminim bütün yazı yasını tutarak geçirmedi. | Open Subtitles | حسناً, جيداً ما فعل, انا متأكد أنه لم يمضي الصيف كله يتلهّف عليكِ. |
Hayır, bütün yazı kafadan kontak annemle geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | لا ، انا سوف اقضي الصيف كله مع امي المجنونة |
bütün yazı villada geçireceksin, yiyeceksin, içeceksin, yaşayacaksın ve üreteceksin. | Open Subtitles | اذن ستقضي الصيف كله في الفيللا تأكل , تشرب , تعيش , وتخلق فنا |
Kardeşimle beraber bütün yazı havuzda, atlayış yapmakla geçirirdik. | Open Subtitles | أخي و أنا كنا نقضي الصيف بأكمله نقوم بالغطسات |
bütün yazı çok bulanık ama mutlu hatırlıyorum. | Open Subtitles | الصيف بأكمله كان وصمة، وصمة سعيدة. |
AnnaBeth ve ben bütün yazı senin için Alabama'nın en uygun bekarlarının listesini yapmakla geçirdik. | Open Subtitles | انا فقط لا افهم انابيث وانا قضينا الصيف نحظر قائمة الباما |
Aslında, bütün yazı kendimi çözmekten başka hiçbir şeyle harcamayacağım için heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا متحمسة لأني لدي الصيف كاملاً بلا شيء أقوم به , فقط محاولة فهم الأمور |
Annem küçük kız kardeşimi yatılı okula sepetledi, oh, ve sevgilim bütün yazı bir başka kızla geçirdi, onun çocuğunu hamile ya da değil, | Open Subtitles | أمّي وضعت أختي في مدرسة داخلية وخليلي قضّى الصيف مع فتاة ربما كانت حبلى بطفله أو ربما لا |
Ben de "Peki. bütün yazı bununla uğraşarak geçirdiniz, değil mi?" | TED | فقلت: "حسنا، أنتم قضيتم الصيف كله في العمل على هذا، أليس كذلك؟" |
bütün yazı çekirgelere vermek için buğday toplayarak geçiririz. | Open Subtitles | لاننا نقضي الصيف كله في حصاد القربان |
Finaller bitene kadar 3 gün ayrı kalacaktık ve sonra bütün yazı Palo Alto'da beraber geçirecektik. | Open Subtitles | منفصلان لمدة 3 ايام حتى تنتهي الأختبارات النهائية, و ثم لدينا الصيف كله في (بالو آلتو). |
Annene bütün yazı The Mountains izleyip Headbook'da onun hakkında dedikodu yapmayacağına söz verdim. | Open Subtitles | ..لقد وعدت امكِ أنك لن تقضي الصيف كله (بمراقبة الجبال و الكتابة عنها في (هيد بوك |
Ian'ın bütün yazı, Alison'ın evinde geçirdiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | أمضى الصيف بأكمله بمنزل أليسون. |
bütün yazı dedemin kulübesinde geçirdik. | Open Subtitles | قضينا الصيف كعادتنا فى منزل جدنا |
Evet, şey, bütün yazı onun bir şeyleri anlamasını bekleyerek geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | نعم , حسناً , لن أقضي الصيف كاملاً -بإنتظارها لتفهم ما بيننا |
Muhtemelen bütün yazı geri zekâlı annenle geçirdiği için oldu. | Open Subtitles | ربما بسبب أنها بقيت الصيف مع والدتُك اللعينة |