"büyü değil" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس سحراً
• ليست التعويذة
• ليس السحر
• لم يكن سحراً
• ليست شعوذة
• ليس سحرا
• ليس بسحرٍ
• ليست تعويذة
• لا سحر

Büyü değil. Hava bükme. Uçurtmamın etrafındaki havayı bükerek uçmamı sağlıyor.
ليس سحراً, بل إخضاع الهواء, يمكنني من التحكم بالهواء من حولي.

Büyü değil. Kimya. Bu kadar yavaş olmasından anlaşılabilir.
إنه ليس سحراً , إنها الكمياء بإمكانك معرفة ذلك بمدي بطء ذلك

Bu Büyü değil, hormonlar.
إنها ليست التعويذة التي تعمل ولكنها الهرمونات

Bu topraklarda bir kötülük var ve o da Büyü değil.
يوجد شر واحد في هذه الأرض و هو ليس السحر.

Büyü değil.
لم يكن سحراً أسود"

Bu şeytan ya da Büyü değil.
هذه ليست شعوذة ولا شياطين

Bu aşılanan muamele, konum süresinde, plastik cerrahi... Büyü değil.
العلاج بالأعشاب والعمليات الجراحية، ليس سحرا

Şey, bu gerçekten bir Büyü değil, Komiser.
لكن هذا ليس سحراً بالضبط ملازم

Büyü değil.
إنه ليس سحراً , لا يمكن أن يكون

Hayır, bu şey kara Büyü değil.
.لا،ها هو الامر. انه ليس سحراً أسوداً

Bu Büyü değil. Aslında bu çok daha iyi bir şey.
ليس سحراً الحقيقة أنّه شيءٌ أفضل بكثير...

Bu gece yapacağım büyü modern Büyü değil.
السحر الذى سأقوم به الليلة ليس... سحراً حديثاً.

- Büyü değil bu.
إنهُ ليس سحراً - ربما ليس كذلك -

İstediğim şey Büyü değil.
. أنها ليست التعويذة التي تهمني

Sorun Büyü değil.
إنها ليست التعويذة.

Seni dışarda tutan şey Büyü değil. Evin tapusunu kız kardeşlerinin üzerine yapmışlar.
ليس السحر ما يمنع دخولك، لقد سجّلوا حجّة البيت باسم أختهم.

Ama onları mümkün kılan Büyü değil,
لكن ليس السحر هو الذي جعلها ممكنة

Bu Büyü değil.
إنها ليست شعوذة

Büyü değil, bilim.
هذا ليس سحرا -انه علم

Sıradan bir Büyü değil.
ليس بسحرٍ مألوف

Gerçekçi oluyorum. Bu öyle eften püften bir Büyü değil Jer.
بل إنّي واقعيّة، إنّها ليست تعويذة بسيطة يا (جير).

İmge değil. Büyü değil.
لا رؤيا، لا سحر