"büyüdüğümüzde" - Translation from Turkish to Arabic

• نكبر
• كبرنا
• ننضج

Sonra beni öptün ve ağlamam durdu, ve büyüdüğümüzde evlenme sözü verdin.
ثم قبلتني وتوقفت عن البكاء بعد ذلك وعدت ان تتزوجني عندما نكبر.

Bize hep şu öğretiliyor: büyüdüğümüzde ne yapmak istediğimizi bilmemiz gerekiyor.
لقد علمونا دائمًا بأننا من المفترض أن نعرف ماذا نريد أن نفعل عندما نكبر.

Evet, ikimizde değiliz. Artık büyüdüğümüzde neler yapacağız türünden konuşmalar yapacak yaşta değiliz.
لم يعد بأمكاننا التحدث عما نريد فعله عندما نكبر

Birçok Çinli çocukken bunları duyarız, sonra büyüdüğümüzde ve onlara inanmıyormuş gibi davranırız.
العديد من الصينيون سمعوا هذه الأشياء عندما كنا أطفال، ثم كبرنا وتظاهرنا بعدم تصديقها

Bizler yetenekliydik. büyüdüğümüzde insanlarımızı korumak bizim işimizdi.
فنحنموهوبينوعليناحمايةقومناعندما ننضج

Sınıfta, büyüdüğümüzde ne olmak istediğimizi söyledik.
انتشرنا بالحجرة و قلنا جميعاً ما أردنا أن نكون عندما نكبر

Bir gün büyüdüğümüzde ikimiz o yolda yolculuk edeceğiz Helen.
-اننا سنسلكه فى يوم ما -حين نكبر يا هيلين

büyüdüğümüzde benimle evlenecksin, değil mi Mitch?
حين نكبر ، سوف تتزوجنى أليس كذلك يا " ميتش " ؟

büyüdüğümüzde aktif hale getirilebilecek yetenekler...
إمكانيّاتٍ تجهّزنا عندما نكبر.

büyüdüğümüzde hayatta bize bekleyen o kadar güzel şeyler olacak ki.
هناك الكثير لنتطلع إليه إذ نكبر.

- Evet, biliyorum ama o büyüdüğümüzde.
أنا أعلم لكن . -هذا سيحدث عندما نكبر

Tüm hayatlarımız, büyüdüğümüzde vazgeçtiğiklerimizle...
جميعنا في حياتنا كبرنا من خلال التخلي عن الأشياء

Tüm siyahi arkadaşlarım da aynı öğütle yetişti. Bize anlatılan, yeterince büyüdüğümüzde yere çakılacak bir çivi yerine konacağımız, insanların deri rengimizi korkulacak bir şey olarak göstereceğiydi.
نشأ كل أصدقائي السود مع نفس الرسالة، المحادثات، التي أعطيت لنا عندما كبرنا بما فيه الكفاية ليلقى باللوم علينا بسبب مسمار جاهز ليُدقّ في الأرض. عندما جعل الناس الميلانين خاصتنا مرادفًا لشيء يخافون منه.

büyüdüğümüzde halkımızı koruyacaktık.
لقدوهبنا... كى نحمى قومنا عندما ننضج.