"büyük babamın" - Translation from Turkish to Arabic

    • جدي
        
    Ben 21 Eylül olmasını istedim çünkü büyük babamın şanslı sayısıydı. TED لقد أردته ان يكون في الحادي والعشرين من سبتمبر اولا لأنه كان رقم جدي المفضل
    Fırtınaları fotoğraflarken büyük babamın verdiği dersi hatırlarım TED عندما ألتقط صورهم لا أستطيع إلا تذكر كلمة جدي.
    Hayatımdaki en korkunç anlardan birisiydi ve aynı zamanda büyük babamın bir Alzheimer hastası olduğunu gösteren ilk durum buydu. TED كانت واحدة من اللحظات المرعبة التي عانيت منها في حياتي، وكانت أيضًا أول مثل أعلمنا أن جدي مصاب بالزهايمر.
    büyük babamın güvenliliği kadar halamın durumundan da ciddi anlamda endişeleniyordum. TED أصبحت حقًا مهتم براحة عمتي بالإضافة إلى أمان جدي.
    Ama ben büyük babamın notlarına baktım Ve gerçekten güzel çalışıyor Open Subtitles ولكني اتبعت مخططات جدي ولقد نجحت بصورة جيدة
    Evet. çünkü bu harcadığı büyük büyük babamın parası. Open Subtitles نعم, حسنا هذا لأن هذا مال جدي الذي ينفقه
    Birkaç yıl önce o ölmeden önce büyük babamın bana söylediği bir şey her şeyi netleştirdi. Open Subtitles ثم منذ عدة سنوات قبل أن يموت اخبرني جدي بأمر جعل كل شيء واضحا
    Hemen durun! Bu tam olarak büyük babamın olacağını söylediği şey. Open Subtitles توقفوا الآن, هذا بالضبط ما قال جدي أنه سيحدث
    Baba tarafımdan büyük büyük babamın Baldemar olduğunu biliyorsun değil mi? - Ne? Open Subtitles انت تعرف جدي الاكبر بلاديمر من طرف أبي , صحيح
    büyük babamın anlattığı hikayeyi anımsadım, buradan yola çıkıp, bir kutuya kaç farklı vida koyabileceğimizi düşündük. TED تذكرت هذه القصة التي أخبرني بها جدي ففكرنا، "كم برغياً مختلفاً يمكننا وضعه بالعلبة؟
    Biraz kızgın. büyük babamın doğum gününü unuttum. Open Subtitles اعرف ان هذا خطأ لقد نسيت عيد ميلاد جدي
    büyük babamın yarar sağlamak için yapmaya koyulduğu işi, babam aşkla sürdürdü. Open Subtitles ، ماذا ينوي جدي فعله جراء ذلك أمتنع أبي عن... الحب
    Hiçbir şey toplayamadık, doğru, büyük babamın adaya... gelişinden bu yana ilk kez durum bu kadar trajikti. Open Subtitles ... أجل. فشلوا، حسناً، على هذا النحو المأساوي للمرة الأولى منذ أن جاء جدي هنا
    büyük babamın aile yadigârı silahıyla geldi... Open Subtitles كان يرينا مسدس جدي القديم إنه إرث عائلي
    büyük babamın yadigâr silahı. Open Subtitles يا إلهي ، مُسدّسُ خدمه جدي القديم,
    büyük babamın revolver'ı yeni bir çifte namlulu eski çifte namlulular tabancalar, ne istersen. Open Subtitles مسدس جدي بندقية جديدة بندقيات قديمة
    Bunlar büyük babamın topladığı bazı hayvanlar oluyor. Open Subtitles هذه هي بعض الحيوانات التي جمعها جدي
    Ve belki de göremeyeceğin büyükannem çünkü 1992'de ölen büyük babamın yasını tutuyor. Open Subtitles ..... و الجدة ، و التي من المحتمل ألا تراها لأنها في حداد علي جدي الذي توفي في سنة 1992
    büyük babamın istediğini yapmak için onlara güvenemeyiz. Open Subtitles لا يمكن الوثوق بهم لتحقيق أمنية جدي
    Annem bugün ölse yarın bu adam beni parasız pulsuz sokağa atar ve sonraki gün bu canavar adam büyük büyük babamın torununun torununun torunu için yaptığı.. Open Subtitles ‫يوم الثلاثاء تموت والدتي ‫يوم الاربعاء هذا الرجل سيطردني ‫في الشارع بلا مال وبلا منزل ‫ويوم الخميس المبنى الذي ‫بناه جدي الكبير لأطفاله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more