"büyük belaya" - Translation from Turkish to Arabic

    • مشكلة كبيرة
        
    • ورطة كبيرة
        
    Bu minibüs için bilet alırsam, büyük belaya girer başım. Open Subtitles إن حصلت على مخالفة بهذه السيارة سأقع في مشكلة كبيرة
    Bak, muhteşeme kartını geri vermeliyiz yoksa başı büyük belaya girecek. Open Subtitles يجب أن نعيد مفتاح الرائع أو انه سيكون فى مشكلة كبيرة
    Oraya gidemezsin.Başın büyük belaya girer. Open Subtitles لايُمكنك الذهاب هناك وإلا ســتواجه مشكلة كبيرة
    Yarın dışarı çıkmaya çalışırsan başın büyük belaya girer genç hanım! Open Subtitles إذا أمسكتك تحاولين الذهاب غداً ستكونين في ورطة كبيرة أيها الشابة
    Colorado bunu öğrenirse, başınız şimdikinden çok daha büyük belaya girer. Open Subtitles اذا أكتشف ذلك كلورادو سوف تضعى نفسك فى ورطة كبيرة
    Ne olup bittiğini anladıklarında başımız büyük belaya girecek. Open Subtitles سنقع في ورطة كبيرة إن أدركوا ما الذي يحدث.
    Tony'nin senin oğlun olduğunu öğrenirlerse, başın oldukça büyük belaya girecektir. Open Subtitles سوف تكون في مشكلة كبيرة إذا وجدوا ابنك توني
    O Hinduları bulamazsam... başım büyük belaya girecek. Open Subtitles ان لم اجد هؤلاء الهنود... سأقع في مشكلة كبيرة.
    Eğer bize dokunursanız başınız büyük belaya girer! Biz Robin Hood'un adamlarıyız! Open Subtitles . إذا لمستينا ستكونى فى مشكلة كبيرة . (نحن رجال (روبن هود
    Biri öğrenirse başımız büyük belaya girer demek oluyor. Open Subtitles - إنه حول أننا سنكون في مشكلة كبيرة إن علم واكتشف الأمر
    Bir zamanlar başı büyük belaya giren üç kenç kadın vardı. Open Subtitles "كان يا ما كان،" "كان هناك ثلاث شابات واقعين في مشكلة كبيرة"
    Oraya geldiğimizde başınız büyük belaya girecek. Open Subtitles عندما ندخل ستواجهون مشكلة كبيرة
    - Çünkü başımı büyük belaya sokarsın. Open Subtitles هذا سيورطني في مشكلة كبيرة ؟
    İkimizin de başı büyük belaya girecek. Open Subtitles سيكون كلانا في مشكلة كبيرة
    Hayır, büyük belaya karıştım! Open Subtitles لا , أنا في مشكلة كبيرة
    O lanet İspanyol! O adi herif bir daha gelirse başı büyük belaya girecek! Open Subtitles ابن الزنا اللعين، إذا عاد ذلك الوغد مرة أخرى سيكون في ورطة كبيرة
    Görürsen söyle ona, derhal eve gelsin, yoksa başı büyük belaya girecek ayrıca annem de sinirlenecek. Open Subtitles نعم جيد ، كنت انظر اليه ، كنت اقول له انه أفضل الحصول على منزله لأن الحمار فهو في ورطة كبيرة ، وأمي هو سكران قبالة.
    O yüzden, bu konuda Bayan Trajedi olmayayım ama bu parayı alamazsam başım büyük belaya girebilir. Open Subtitles لذا, لا تنسى ذلك لكنى سأقع فى ورطة كبيرة اذا لم احصل على المال
    Beraber liseye gittiğim herife azıcık benziyorsa istediğini aldığı an, kadının başı büyük belaya girecek demektir. Open Subtitles فما إن يحصل على مايريده حتى تكون هي في ورطة كبيرة يا صاح
    Bu duvarı düzelt yoksa başın büyük belaya girer. Open Subtitles أصلح هذا الحائط وإلّا ستقع في ورطة كبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more