Bu minibüs için bilet alırsam, büyük belaya girer başım. | Open Subtitles | إن حصلت على مخالفة بهذه السيارة سأقع في مشكلة كبيرة |
Bak, muhteşeme kartını geri vermeliyiz yoksa başı büyük belaya girecek. | Open Subtitles | يجب أن نعيد مفتاح الرائع أو انه سيكون فى مشكلة كبيرة |
Oraya gidemezsin.Başın büyük belaya girer. | Open Subtitles | لايُمكنك الذهاب هناك وإلا ســتواجه مشكلة كبيرة |
Yarın dışarı çıkmaya çalışırsan başın büyük belaya girer genç hanım! | Open Subtitles | إذا أمسكتك تحاولين الذهاب غداً ستكونين في ورطة كبيرة أيها الشابة |
Colorado bunu öğrenirse, başınız şimdikinden çok daha büyük belaya girer. | Open Subtitles | اذا أكتشف ذلك كلورادو سوف تضعى نفسك فى ورطة كبيرة |
Ne olup bittiğini anladıklarında başımız büyük belaya girecek. | Open Subtitles | سنقع في ورطة كبيرة إن أدركوا ما الذي يحدث. |
Tony'nin senin oğlun olduğunu öğrenirlerse, başın oldukça büyük belaya girecektir. | Open Subtitles | سوف تكون في مشكلة كبيرة إذا وجدوا ابنك توني |
O Hinduları bulamazsam... başım büyük belaya girecek. | Open Subtitles | ان لم اجد هؤلاء الهنود... سأقع في مشكلة كبيرة. |
Eğer bize dokunursanız başınız büyük belaya girer! Biz Robin Hood'un adamlarıyız! | Open Subtitles | . إذا لمستينا ستكونى فى مشكلة كبيرة . (نحن رجال (روبن هود |
Biri öğrenirse başımız büyük belaya girer demek oluyor. | Open Subtitles | - إنه حول أننا سنكون في مشكلة كبيرة إن علم واكتشف الأمر |
Bir zamanlar başı büyük belaya giren üç kenç kadın vardı. | Open Subtitles | "كان يا ما كان،" "كان هناك ثلاث شابات واقعين في مشكلة كبيرة" |
Oraya geldiğimizde başınız büyük belaya girecek. | Open Subtitles | عندما ندخل ستواجهون مشكلة كبيرة |
- Çünkü başımı büyük belaya sokarsın. | Open Subtitles | هذا سيورطني في مشكلة كبيرة ؟ |
İkimizin de başı büyük belaya girecek. | Open Subtitles | سيكون كلانا في مشكلة كبيرة |
Hayır, büyük belaya karıştım! | Open Subtitles | لا , أنا في مشكلة كبيرة |
O lanet İspanyol! O adi herif bir daha gelirse başı büyük belaya girecek! | Open Subtitles | ابن الزنا اللعين، إذا عاد ذلك الوغد مرة أخرى سيكون في ورطة كبيرة |
Görürsen söyle ona, derhal eve gelsin, yoksa başı büyük belaya girecek ayrıca annem de sinirlenecek. | Open Subtitles | نعم جيد ، كنت انظر اليه ، كنت اقول له انه أفضل الحصول على منزله لأن الحمار فهو في ورطة كبيرة ، وأمي هو سكران قبالة. |
O yüzden, bu konuda Bayan Trajedi olmayayım ama bu parayı alamazsam başım büyük belaya girebilir. | Open Subtitles | لذا, لا تنسى ذلك لكنى سأقع فى ورطة كبيرة اذا لم احصل على المال |
Beraber liseye gittiğim herife azıcık benziyorsa istediğini aldığı an, kadının başı büyük belaya girecek demektir. | Open Subtitles | فما إن يحصل على مايريده حتى تكون هي في ورطة كبيرة يا صاح |
Bu duvarı düzelt yoksa başın büyük belaya girer. | Open Subtitles | أصلح هذا الحائط وإلّا ستقع في ورطة كبيرة |