"büyük bir şehirde" - Translation from Turkish to Arabic

• في مدينة كبيرة
• في المدينة الكبيرة

büyük bir şehirde yaşaman... şöhretin, güzelliğin ve diğer herşey.
أتعرفين ، الذين يعيشون في مدينة كبيرة الشهره والجمال وكل هذا

* İleride bir gün büyük bir şehirde yaşayacağım *
* لكن يوما ما سأعيش في مدينة كبيرة وقديمة *

Ama Mumbai gibi büyük bir şehirde, seni nasıl bulacak?
ولكن في مدينة كبيرة مثل مومباي كيف سوف يجدك؟

büyük bir şehirde ailesiyle yaşayan bir cerrah olmanı istiyorum.
أودّك أن تعيشي في مدينة كبيرة وأن تكوني جرّاحة تنعمين بأسرة.

Ben büyük bir şehirde ilk gecemi geçirene kadar mutlu olmayacağım.
لن أكون سعيدة حتى أقضي أول ليلة لي في المدينة الكبيرة

Onu böyle büyük bir şehirde nasıl bulacağız?
كيف سنعثر عليها في مدينة كبيرة كهذه؟

L.A gibi büyük bir şehirde bir kızı nasıl bulacağız H?
(أش)، في مدينة كبيرة كـ "لوس أنجلوس"، كيف سنجد فتاة واحدة؟

büyük bir şehirde iki yabancıyız.
أنظري إلينا غريبان في مدينة كبيرة

Miami kadar büyük bir şehirde büyüdüğünüzde kendinizi önemsiz hissetmeniz çok kolaydır.
"عندما تكبر في مدينة كبيرة مثل "ميامي من السهل أن تشعر بمدى صغرك

New York'a taşındı. büyük bir şehirde, yapayalnız bir genç kız.
فتاة وحيدة في مدينة كبيرة

* İleride bir gün büyük bir şehirde yaşayacağım *
* يوما ما سأعيش في مدينة كبيرة وقديمة *

büyük bir şehirde yaşıyor, ama ona göre küçük bir köy adeta, çünkü mesela bir taksi şoförü geçiyor, "Üç Noel önce beni falanca yere
وهي تعيش في مدينة كبيرة ولكن بالنسبة لها هي قرية صغيرة مثلا تمر سيارة أجرة بالقرب منها وتقول: "هذا هو السائق الذي أوصلني

büyük bir şehirde.
في مدينة كبيرة

Benimki de büyük bir şehirde, Bay Doğru'yu ararken, bir sürü gelip geçici adamla yatan akıllı kızın maceralarını anlatıyordu.
روايتي إهتمّت بالإستخدامات لفتاة ذكية في المدينة الكبيرة باحثة عن الشخص المناسب

Umarım büyük bir şehirde biraz italyan yemeği yemek için davayı bahane etmek değildir.
أتمنى ألا يكون هذا شخص يستغل قضية ليحصل على بعض الطعام الإيطالي الجيد في المدينة الكبيرة

Bo burada, büyük bir şehirde doğdu!
بو وبدت هنا في المدينة الكبيرة