"büyük bir şeyin parçası" - Translation from Turkish to Arabic

• جزء من شيء أكبر
• تشارك في شئ أكبر منك
• جزء من كيان

Yapmaya ihtiyacınız olan şeyi yapmanızın mümkün olduğunu biliyorsunuz, zor da olsa, ve zaman duygusu yok oluyor, kendinizi unutuyorsunuz, daha büyük bir şeyin parçası gibi hissediyorsunuz.
وتعرف أن ما عليك أن تفعله ممكن رغم أنه صعب ويختفي الإحساس بالزمن، وتنسى نفسك وتشعر بأنك جزء من شيء أكبر

Sanki yalnızlığını anlamana yardım etmekten çok, senden büyük bir şeyin parçası olduğunu gösterir.
يجعل الناس يشعرون أن هناك طريقة لفهم حدتك ولكن وسيلة ليشعروا بأنهم جزء من شيء أكبر من نفسك

Düşündüm de belki sıska kıçından daha büyük bir şeyin parçası olabilirsin.
أنا أفكر... . ربما أنت نريد أن تصبح جزء من شيء أكبر من طريقك الصغير جداً.

Hiç kendinden büyük bir şeyin parçası olmak istemedin mi?
ألست كنت تريد ان تشارك في شئ أكبر منك

Kendimi daha büyük bir şeyin parçası gibi hissetmiştim.
قد أدركت أنّي جزء من كيان الحياة الرّحبة

Ve bende büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettiriyor.
وبأنني جزء من شيء أكبر من نفسي

Bu, daha büyük bir şeyin parçası, değil mi?
كان هذا جزء من شيء أكبر , أليس كذلك؟

- Nihayet kendimden büyük bir şeyin parçası olduğumu hissediyorum.
أشعر أخيراً بأني جزء من شيء أكبر من نفسي - حسناً -

Anlamıyorsun. O daha büyük bir şeyin parçası.
أنت لا تفهم، هو جزء من شيء أكبر

- Daha büyük bir şeyin parçası... - Kapa çeneni!
كل ذلك جزء من شيء أكبر أسكتي

Katil daha büyük bir şeyin parçası. İşte kahven.
كان (هودجينز) محقاً هذا القاتل جزء من شيء أكبر

Hayır, bu daha büyük bir şeyin parçası.
لا، هذا جزء من شيء أكبر بكثير

Ama Fury her zaman, olduğundan daha büyük bir şeyin parçası olduğunu fark ederse bir tek kişinin her şeyi başarabileceğini söylerdi.
ولكن (فيوري) دائماً يقول... يُمكن للمرء تحقيق أيّ شئ حين يُدرك أنه جزء من كيان أكبر.