Gözcü Kulesi, Bialian Çölü'nde büyük bir güç dalgalanması saptadı. | Open Subtitles | لقد رصدت أبراج المراقبة إنبعاث كثيف للطاقة فى صحراء بيالين |
Gözcü Kulesi, Bialya Çölü'nde büyük bir güç dalgalanması saptadı. | Open Subtitles | لقد رصدت أبراج المراقبة إنبعاث كثيف للطاقة (فى صحراء (بياليا |
Gözcü Kulesi, Bialya Çölü'nde büyük bir güç dalgalanması saptadı. | Open Subtitles | لقد رصدت أبراج المراقبة إِنبعاث كثيف للطاقة (في صحراء (بياليا |
Ve bilim daha büyük bir güç ve umut vaat ettiği için dezavantajları daha korkutucu hale geliyor. | TED | وكما أن العلم يقدم قوة عظمى ووعودا، إلا أن الجانب السلبي مخيف أيضا. |
Dünyada tanrılar tarafından bırakılmış büyük bir güç olduğundan, üstün insanların onu kullanabileceğinden emindi. | Open Subtitles | فقد بات مُقتنعاً أن هُناك قوة عظمى مُخبّأة بمكان ما على الأرض متروكة هناك بواسطة الآلهة |
"Bu kadın büyük bir güç kullanarak, zalimce bedellerle..." | Open Subtitles | سيكلفكم الكثير,لأنها تملك القوه العظمى |
"Bu kadın büyük bir güç kullanarak zalimce bedellerle korkunç bir..." | Open Subtitles | .. لأنها تملك القوه العظمى |
Çok uzun yıllardır, burada büyük bir güç uyuyordu. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد قوة عظمى كانت نائمة هنا |
Çok uzun yıllardır, burada büyük bir güç uyuyordu. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد قوة عظمى كانت نائمة هنا |
büyük bir güç. Hükmetmek. | Open Subtitles | قوة عظمى للسيطرة، الهيمنة. |