Bir neden bulmalıyız... Onu harekete geçirecek büyük bir olay,... ..aşk, intikam, para, ideoloji. | Open Subtitles | علينا ان نجد عامل التوتر, حدث كبير جعله يتحول |
büyük bir olay ama söz veriyorum sıcak havalar 1-2 güne geçecek. | Open Subtitles | هو نوعُا ما قضية كبرى. لَكنِّي أَعِدُك الموجة الحر ستنتهي في يومين. |
Sana bunun ne kadar büyük bir olay olduğunu söylememe gerek yok,değil mi? Çünkü çok büyük bir olay. | Open Subtitles | ليس علي أن أخبرك مدى لأهمية ذلك لأنه أمر كبير جداً |
Buraya gelmek için banyomu terk ettim. Bu büyük bir olay. | Open Subtitles | تركتُ حمّامي لكي آتي إلى هنا و ذلك أمر مهم. |
Dolayısyla bu büyük bir olay. | Open Subtitles | مرة واحدة ، كل أربع سنوات لذلك هو امر كبير.. |
Senin senatoyu yöneteceğin dönemde, esrar içmek öyle büyük bir olay olmayacak. | Open Subtitles | في الوقت المناسب، ستترشحي لمجلس الشيوخ تدخين المخدر، لن يكون أمر جلل. |
Bu yarışmaya kabul edilmek bile başlı başına büyük bir olay. Evet, anlıyorum. | Open Subtitles | فقط قبولي بالمسابقة هو أمر هام |
Bu büyük bir olay değil. Onu havaya uçurdu , o gitti. | Open Subtitles | إنه ليس أمراً كبيراً لقد فجّرته ، و ذهب هو |
Desteğin için teşekkür ederim, Robin. Benim için büyük bir olay bu. | Open Subtitles | شكرا على دعمك يا روبين هذا حدث كبير بالنسبة لي |
Burada çok büyük bir olay oldu aslında. | Open Subtitles | طالما ذكرت هذا الأمر كان لدينا حدث كبير |
Her gün olan bir şey değil bu büyük bir olay. | Open Subtitles | .. هذا لا يحدث كل يوم ، هذا حدث كبير |
Tamam, yavaşIıyorum. Öpüştünüz, ve bir plan yapmanız gerekiyor çünkü bu büyük bir olay. | Open Subtitles | أنتم يا رفاق قبلتوا ، وأعتقد يجب أن يكون لديك خطة ، لأن هذه قضية كبرى |
büyük bir olay değil. büyük bir olay gibi. | Open Subtitles | هى ليست قضية كبرى . هذا نوع من القضايا الكبرى |
Biliyorum. Çok büyük bir olay, böyle bir yolculuğu çıkmak yani. | Open Subtitles | أعلم, إنه أمر كبير, الذهاب في رحلة كهذه لوحدكِ, ناهيكِ عن أنها معي. |
Çok büyük bir olay var. Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | هناك أمر كبير يمكنني الاستفادة من مساعدتكِ |
Bu maskotluğunu yaptığım grup için büyük bir olay. | Open Subtitles | إنه أمر مهم للتميمة. أن تتم دعوتها إلى رحلة الفرقة. |
Özel ofis gerçekten büyük bir olay. | Open Subtitles | حسناً، المكتب الخاص أمر مهم هناك 12 منه فقط في ذلك الطابق |
Morgan'ın onayını aldın. Bu büyük bir olay. | Open Subtitles | حسنا ،التفاهم مع (مورغان)، هذا امر كبير. |
Bu büyük bir olay. Karakola geri dönün. Ben şehir dışındayım. | Open Subtitles | كلا ، كلا ، لديّ أمر جلل سأعود إلى المخفر و أراقب المدينة سأعاود الإتصال بك |
Bu yarışmaya kabul edilmek bile başlı başına büyük bir olay. Evet, anlıyorum. | Open Subtitles | فقط قبولي بالمسابقة هو أمر هام |
Bunu hiç büyük bir olay değil gibi ses olun. Kötü ne olur? | Open Subtitles | أنت تجعلها تبدو و كأنها ليست أمراً كبيراً ، ماذا لو كان الأمر سيئاً ؟ |
Oldukça büyük bir olay yeriydi. Ben senin aracının arkasına bir sürü şey koydum. | Open Subtitles | لقد كان مشهد كبير لقد وضعت كثير من الأغراض في خلفية الشاحنة |
Eğer varsanız, o zaman bunu büyük bir olay haline getirelim. | Open Subtitles | إن تعاونتم معي، فلنجعلها إذن ضربة كبرى! |
17 hedefin 16’sı herkesin adalete erişimini taahhüt ediyor ki bu büyük bir olay. | TED | وتمت الموافقة على 16 هدف من 17 تنص على الحصول على العدالة، وهذا أمر عظيم. |
Torun sahibi olmak büyük bir olay tabii. | Open Subtitles | هذا أمر ضخم ، أن يكون لكِ حفيد |
Seçim Komisyonu'ndan kanıt isteyeceğim. Benden kaçmaya çalışma bu büyük bir olay. | Open Subtitles | سوف أجلب أدلّة من مُفوّض الإنتخابات، فكفّ عن تجاهلي، الأمر كبير. |
Bu da büyük bir olay, efendim. | Open Subtitles | ان مهمتنا تتطلب وجود ظروف خطيرة يا سيدي, |
İran'ın işleyen nükleer santral merkezini ziyaret etmek büyük bir olay. | Open Subtitles | وزيارة القلب النابض لمحطة "إيران" النووية هو حدث مهم |