"büyük bir parçası" - Translation from Turkish to Arabic

    • جزء كبير من
        
    • قطعة كبيرة من
        
    • جزءاً كبيراً من
        
    • كان جزء كبير
        
    • دور كبير
        
    Ama ormanlar çözümün büyük bir parçası da olabilirler. Çünkü karbonu indirip, yakalamanın ve depolamanın bildiğimiz en iyi yolu bu. TED بالمقابل, الغابات من الممكن ان تكون جزء كبير من الحل ايضا التي تمثل افضل طريقة نعرفها لسحب, وحفظ وتخزين غاز الكربون.
    Açıkça, insanların bizi nasıl değerlendireceği kaygısı insan olmanın büyük bir parçası. TED كما يتضح، فقلقنا من تقييم الآخرين لنا هو جزء كبير من بشريتنا.
    Sanırım eskisi gibi olmayı özlemişim ve Aidan da geçmişimin büyük bir parçası. Open Subtitles أظن بأنني أفتقد من كنت حقا و آيدن كان جزء كبير من هذا
    Yapbozun hayli büyük bir parçası bu, sence de öyle değil mi? Open Subtitles ، إنها قطعة كبيرة من الأحجية أليس كذلك ؟
    Sen de onun büyük bir parçasısın. Bu güzel. Hayatının büyük bir parçası olmayı isterim. Open Subtitles هذا عظيم، أريد أن أكون جزءاً كبيراً من حياتكِ لكنّي لا أريد أن أكون جزءاً كبيراً من حياتهم
    Ed Bader da bunun büyük bir parçası olacak. Open Subtitles وبيدر هنا سيكون له دور كبير بهذا التغيير
    Bazen, mutsuzluk hayatınızın öyle büyük bir parçası haline gelir ki... Open Subtitles في بعض الاوقات يصبح الألم جزء كبير من حياتك
    Tanrı'ya bağlılık, İki Elmas'ın büyük bir parçasıdır. büyük bir parçası. Open Subtitles الإلتزام مع الله و الدين هو جزء كبير من الجوهرتيين الماسييتين جزء كبير
    Peki, ama beğensen de beğenmesen de bu onun hayatının ve işinin büyük bir parçası. Open Subtitles حسنا , اعجبك الأمر ام لا هذا جزء كبير من حياته وعمله
    Sue hayatımızın büyük bir parçası oldu, değil mi? Open Subtitles أنظري, سو كانت جزء كبير من حياتنا أليس كذلك؟
    (Kahkahalar) Yemen'de, çoğu kadın peçe takıyor ve kapılar ardında oturuyorlar ve kamu hayatının büyük bir parçası değiller. TED (ضحك) في اليمن .. معظم النسوة " منقبات " ويجلسون خلف الابواب المغلقة وليسوا جزء كبير من الحياة العامة
    Bu benliğimin büyük bir parçası. Open Subtitles اترين , هذا جزء كبير من كونى أنا
    - Nina Myers sorunun büyük bir parçası. Open Subtitles -و يبدو ان "نينا" جزء كبير من هذه المشكله
    Senin, Sandstorm'un planının büyük bir parçası olduğunu. Open Subtitles أنك قطعة كبيرة من خطة العاصفة الرملية ل.
    Pekâlâ, şuradaki de televizyon ekipmanlarının büyük bir parçası. Open Subtitles هذه قطعة كبيرة من معدات التلفزيون
    Hemen çeneni kapayıp uyumazsan kıçının büyük bir parçası, yarın sabah uyanmayabilir. Open Subtitles إن لم تخرس وتخلد للنوم (قطعة كبيرة من مؤخرة (فلويد هيندرسن قد لا تستيقظ صباحاً
    Bu çocuklarla haftada bir kez bisiklete biniyorum, her Salı, yağmurda çamur demeden, son dört senedir. Ve artık, onlar benim hayatımın çok büyük bir parçası oldular. TED وانا اقوم بالتجول بالدراجات الهوائية مرة اسبوعيا مع هؤلاء الاطفال كل يوم ثلاثاء .. سواء كان الجو صحو .. او ماطر .. على مدى الاربع سنوات الماضية وقد غدوا جزءاً كبيراً من عائلتي اليوم ..
    Kimliğinin büyük bir parçası. Open Subtitles و هى تمثل جزءاً كبيراً من حياتك
    Bu ufaklıklar, ekosistemin büyük bir parçası... hatta bir başka deyişle, itici gücü. Open Subtitles ضئيلو الحجم هؤلاء يشكّلون جزءاً كبيراً من النظام البيئي...
    Eskiden hayatının büyük bir parçası olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنه كان جزء كبير من حياتك
    - Danny buranın geleceğinin büyük bir parçası. Open Subtitles داني له دور كبير في المستقبل هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more