Özellikle Çin ve Birleşik Devletler'e 200 yıl boyunca bakmak ilginç, çünkü Büyük oğlum Google bu programı satın aldıktan sonra şimdi Google için çalışıyor. | TED | ما يثير الاهتمام خاصة هو مقارنة الصين والولايات المتحدة خلال مئتي عام بما ان ابني الأكبر يعمل الان لدى غوغل لقد اشترت غوغل هذه البرمجية |
Büyük oğlum eve geri döndü ve ailemiz yeniden bir arada. | Open Subtitles | العائلة مكتملة مجددًا، بعودة ابني الأكبر إلى المنزل. |
En Büyük oğlum dönüp bana baktı ve şöyle dedi: "Anne, bu sevgi değil." | TED | التفت ابني الأكبر ونظر إلي وقال: "أمي، هذا ليس حبًا." |
Büyük oğlum evleniyor ve benim planlamam gereken bir düğün var. | Open Subtitles | إبني الأكبر سوف يتزوج وسوف أساعد في الترتيب لزفافه |
Sadece bilmeni istedim, en Büyük oğlum Jackie'nin bebeği öldü. | Open Subtitles | أعني أن إبني الأكبر (جاكي)، رُزق بطفل قد مات وعمره أسبوعان |
Büyük oğlum pazarlama işinde. | Open Subtitles | ابني البكر يعمل بالمبيعات |
Kelly en Büyük oğlum. | Open Subtitles | (كيلي).. ولدي الأكبر |
Büyük oğlum Felipe, bir araca bindirildiklerini görmüş. | Open Subtitles | قد رآهم أكبر أبنائي فيليب يدخلون عنوة إلى سيارة فان |
İchi, Büyük oğlum Yogoro'nun eşi, kanunsuzca kaçırıldı ve kaleye dönmesi için zorlandı. | Open Subtitles | (إيتشي)، زوجة ابني الأكبر (يوجورو) خـُطفت بطريقة غير شرعية وأُجبرت على العودة للقلعة |
Büyük oğlum doğduğundan beri. Altı yıl. | Open Subtitles | منذ أن ولد ابني الأكبر منذ ست سنوات |
Büyük oğlum satış işinde. | Open Subtitles | يعمل ابني الأكبر في مجال المبيعات |
Büyük oğlum gözlerimin önünde öldü. | Open Subtitles | رأيت ابني الأكبر يموت أمام عيني. |
Bu nedenle, hükmüm altındaki her yerin, her şeyin üzerindeki yetkilerimi en Büyük oğlum Taro'ya devrediyorum. | Open Subtitles | ،اعتبارا من هذا اليوم (أتخلى عن السلطة من بيت (إيجيمونجي (إلى ابني الأكبر (إيجيمونجي |
Büyük oğlum benim yemeğimi yedi. | Open Subtitles | أكل ابني الأكبر طعامي |
En Büyük oğlum sensin, Cesare. Kaderin hep, kilisenin prensi olmaktı. | Open Subtitles | أنت ابني الأكبر يا (شيزري) قدرك أن تكون أمير الكنيسة |
Alfred en Büyük oğlum. | Open Subtitles | ألفرد" هو ابني الأكبر" |
Büyük oğlum Andrew on altı, Danielle on beş yaşında ve... | Open Subtitles | ابني الأكبر (أندرو) 16 عام ...و (دانييل) 15 عام و |
Büyük oğlum Silas'ın işi bu. | Open Subtitles | إنه إبني الأكبر , سيلاس |
En Büyük oğlum, George Foreman, Stanford'a kabul edildi, ve gitmeyi planlıyor. | Open Subtitles | "إبني الأكبر "جورج فورمان" تم قبوله في جامعة "ستانفورد (من أفضل جامعات العالم) و هو يخطط للحضور بها |
Benim Büyük oğlum Jesse sürekli hastaydı. | Open Subtitles | إبني الأكبر (جيس) مريضٌ طوال الوقت مُنذ صِغرهِ |
Bu da en Büyük oğlum Seth. - Seth, bu Madison. - Selam. | Open Subtitles | هذا ابني البكر (سيث)، (سيث)، أعرّفك بـ (ماديسون). |
Bu da en Büyük oğlum Seth. - Seth, bu Madison. | Open Subtitles | هذا ابني البكر (سيث)، (سيث)، أعرّفك بـ (ماديسون). |
Bu benim oğlum. En Büyük oğlum. Sen onu öldürdün. | Open Subtitles | هذا ابني، أكبر أبنائي و أنت قتلته |