106 metrelik bir gemiyi, içinde büyük silahları olan büyük denizciler varken almaya çalıştı. | TED | لقد حاول الحجز على سفينة بطول 350 قدمًا خلال تواجد ضباط البحرية الكبار مع الأسلحة الكبيرة على متنها. |
büyük silahları görmeyi severler. | Open Subtitles | -حسناً , السيدات يحبّبن رؤية الأسلحة الكبيرة |
büyük silahları hiçbir zaman sevmemişimdir zaten. | Open Subtitles | على أية حال لا أحب الأسلحة الكبيرة قط |
Sonra dağı ele geçireceğiz. Dağı ele geçirirsek, büyük silahları da ele geçirmiş olacağız. | Open Subtitles | ان استولينا على الجبل استولينا على السلاح الثقيل |
Sonra dağı ele geçireceğiz. Dağı ele geçirirsek, büyük silahları da ele geçirmiş olacağız. | Open Subtitles | ان استولينا على الجبل استولينا على السلاح الثقيل |
Ama sonuçta en büyük silahları sizsiniz. | Open Subtitles | لأنـّه في النهاية ، أعظم الأسلحة هو أنتم. |
büyük silahları getirmişler. | Open Subtitles | هذة هى الأسلحة الثقيلة |
büyük silahları severim! | Open Subtitles | أًحب الأسلحة الكبيرة |
'büyük silahları çıkarmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | " أنه وقت لسحب الأسلحة الكبيرة" |
Zoil, büyük silahları çıkarmalıyız. | Open Subtitles | (زويل)، علينا أن نستخدم الأسلحة الكبيرة |
Zoil, büyük silahları ortaya çıkarmamız gerekiyor. | Open Subtitles | (زويل)، علينا أن نستخدم الأسلحة الكبيرة |
Şimdi de büyük silahları ortaya koyuyor. | Open Subtitles | إنّه الآن يسحب السلاح الثقيل |
Ama sonuçta en büyük silahları sizsiniz. | Open Subtitles | لأنـّه في النهاية ، أعظم الأسلحة هو أنتم. |
Ben Nelec. büyük silahları kullanın. | Open Subtitles | هذا (نيليك)، استخدموا الأسلحة الثقيلة! |