"büyük yeşil" - Translation from Turkish to Arabic

    • خضراء كبيرة
        
    • الكبيرة الخضراء
        
    • كبيرة الخضراء
        
    • الخضراء الكبيرة
        
    Çünkü bu kök hücre kültürüyle tamamen aynı görüntüye sahip. Büyük yeşil hücreler, küçük ve olgunlaşmamış hücreleri sarmalıyor. TED لأنها تشبه تماماً نفس زرع الخلايا الجذعية، مع خلايا خضراء كبيرة محاطة بخلايا صغيرة فجّة غير ناضجة.
    Yanında büyük, yeşil bir bavul götürüyor. Ve içinde kocasının yazdıkları var. Open Subtitles أخذت حقيبة خضراء كبيرة تتضمن كل مخطوطات زوجها
    44.515 metrekarelik park, Bangkok'un kalbinde yer alan büyük, yeşil çatlak, daha geçen sene açıldı. TED حديقة الـ 11 فداناً، مساحة خضراء كبيرة في قلب العاصمة بانكوك... افتتحت العام الماضي.
    Şu an hepimiz birer kurbağa yavrusuyuz. Ancak ben sizin büyük bir kurbağaya dönüşmeniz ve Büyük yeşil bir sıçrayış yapmanız konusunda ısrar ediyorum. TED الآن، نحن كلنا شراغيف. لكني أحثكم أن تكونوا ضفادع أكبر وتأخذوا تلك القفزة الكبيرة الخضراء.
    Büyük yeşil bir odada bir telefon varmış, ve kırmızı bir balon, ve ayın üstünden atlayan bir inek resmi. Open Subtitles في الغرفة الكبيرة الخضراء كان هناك هاتف وبالون أحمر وصورة لبقرة تقفز فوق القمر
    "Büyük Olan Yeşil." "Büyük yeşil Olan" değil. Open Subtitles الكبيره الخضراء ليست واحدة كبيرة الخضراء
    O Cumartesi sabahları babamla işe giderdim ve o büyük, yeşil kamyona çıkardık. Open Subtitles صباح كل سبت كنت اذهب مع والدى الى العمل ونتسلق الشاحنة الخضراء الكبيرة
    Ben bir pirzola istiyorum... yanına patates püresi... ve Büyük yeşil salatadan. Open Subtitles ...مع البطاطا المهروسة وسلطة خضراء كبيرة
    Evet baya cafcaflıydı. Büyük yeşil tutacakları vardı. Open Subtitles "أجل، فكانت مُتوهّجة ومقاود خضراء كبيرة."
    - Büyük, yeşil bir araçtı. - Güzel. Open Subtitles ـ كانت شاحنة خضراء كبيرة ـ جيد
    Orada Büyük yeşil bir daire oluştur. TED ارسم دائرة خضراء كبيرة.
    Büyük yeşil tekerdeki küçük dişli olduğunu biliyorum Ve kesinlikle, yasadışı silahların Ve onlarca yıl hapis cezasının ötesine bakmayı istiyorum. Open Subtitles أعرف أنك مجرد شخص ثانوي في عجلة خضراء كبيرة وأنوي بالفعل النظر بتخطي لكل هذه الأسلحة الغير قانونية ... وعقود من السجن ..
    Büyük yeşil kapılar. Open Subtitles أبواب خضراء كبيرة
    İyi olduğunuzda ve çöpü atmaya yardım ettiğinizde elinizdeki, geri dönüştürülebilir, Büyük yeşil torbaları neyden yapıyorlar? Open Subtitles وعندما تتصرف بشكل حسن وتساعد في التخلص من القمامة أتعرف ما الذي يجعل من هذه الأكياس الكبيرة الخضراء قابلة للتحلل؟
    Peki, eğer yardım etmeyeceksen çıkarken dikkat et de kapı o Büyük yeşil kıçına çarpmasın. Open Subtitles , حسناً, إن لم تكن ستساعد لا تدع الباب يضربك بمؤخرتك الكبيرة الخضراء بطريقك للخارج
    "Büyük yeşil Olan"ı çok seviyorum. Open Subtitles اوه أنا أحب واحدة كبيرة الخضراء
    Yatağımın üzerinde, aşağı doğru bana bakan Büyük yeşil bir kaplumbağa vardı. Open Subtitles كان هناك تلك السلحفاة- فوق سريري الخضراء الكبيرة تنظر إلي
    Büyük, yeşil dudaklarımla öpeyim. Open Subtitles أقبلكم بشفتي الخضراء الكبيرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more