Benim Büyükanneme bir şey olsaydı, sakinleştirilemeyen bir "ay çöreği"ne dönerdim. | Open Subtitles | إذا حدث شيء لجدتي فسأكون فطيرة القمر الذي لا عزاء له |
Tamam, ona dikkat edin lütfen. Büyükanneme aitti o. Dikkat edin. | Open Subtitles | حسناً، من فضلك أحذروا بحمل هذا إنه لجدتي |
Büyükbabam, nişanlandığında bunu Büyükanneme vermiş. | Open Subtitles | لقد أهدي جدي هذه لجدتي عندما كان مخطوبان |
Büyükanneme teşekkür ediyorum... bana hep iyi davrandığı için... ve dünyayı kurtarmakta falan yardımcı olduğu için. | Open Subtitles | وأريد ان اشكر جدتى لانها دائما طيبه معى ولمساعتها فى انقاذ العالم وكل شىء |
-Beni Büyükanneme götür. -Orada yalnız kalman iyi olmaz. | Open Subtitles | خذونى لبيت جدتى لا ,يجب ان لا تذهبى لهناك بمفردك |
Yokluğumda Büyükanneme çok iyi davranmalısın... bana karşı hep iyi davrandığın gibi. | Open Subtitles | فلتكونى طيبة مع الجدة فى غيابى. كما كنتى دوماً طيبة معى. |
Tanrım, bu aynı ölmeden önce... Büyükanneme bakmak gibi. | Open Subtitles | يا إلهي , هذا مثل الإعتناء بجدتي تماماً قبل أن تموت |
Bunları Büyükanneme yardım etmek için kullanacağım. | Open Subtitles | لا اعلم ، اظن انني سأصرف هذه لإحضر المساعدة لجدتي |
Hayır, yalnızca Büyükanneme söz verdiğim için gideceğim. | Open Subtitles | أوه، لا. إنه مجرد شئ وعدتُ القيام بهِ لجدتي |
Pekâlâ, ben Büyükanneme gidiyorum ama gitmeden önce ormanın derinliklerinde kakamı yapacağım. | Open Subtitles | عن أنها كانت ساقطة. حسنا علي أن أذهب لجدتي. و لكن قبل أن أذهب علي أن أذهب لعمق الأدغال الموحشة. |
Küçükken Büyükanneme evlenene kadar bekleyeceğime dair söz verdim. İşte böyle oldu. | Open Subtitles | قطعت وعداً لجدتي عندما كنت صغيرة أنني سأنتظر حتى زواجي، وهذا ما فعلته |
5 dakikada Büyükanneme... ...bir sanat çalışmasını izah etmeyi... ...planlıyorum ve eğer onu... ...5 dakikada anlatamazsam... ...o çok geniş yada... ...anlaşılması zor ve henüz... ...yeteri kadar arıtılmamıştır. | TED | وأجريه كالتالي أتخيل أني أشرح العمل الفني لجدتي في خمس دقائق وإن لم أتمكن من ذلك فهذا العمل يفتقد الحس الفني أو يصعب على كل الفئات فهمه ولم يتم تهذيبه بعد |
Senin istediğini istemiyorum. Büyükanneme... | Open Subtitles | ..لا أعرف ماذا تريد, قلتُ لجدتي |
Büyükanneme, bana bakmak istediğini söylemişsin. | Open Subtitles | قلتُ لجدتي أنك تريد أن تتولى رعايتي |
Affedersin hyeong. Büyükanneme soğuk erişte götüreceğime söz verdim. | Open Subtitles | اسف هيونج لقد وعدت جدتى ان اشترى لها بعض الرامين |
Bir de, Büyükanneme göre, bu beyaz güller de ruhları davet ediyorlar. | Open Subtitles | و طبقاً لكلام جدتى الازهار البيضاء تمثل الاواح |
Büyükanneme bu kadar zaman ne haltlar karıştırdığımı söyleyebilirim | Open Subtitles | يمكننى أن أخبر جدتى بما وصلت إليه |
Büyükanneme karşı çok iyi davrandın. | Open Subtitles | كنت فى منتهى الظرف مع جدتى |
Ben hala Büyükanneme neden gitmek zorundayız anlamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أرى لماذا نحن لدينا للذهاب إلى الجدة. |
Eğer Dr. Bean gitmezse, Büyükanneme gideceğiz. - Yine sıkıştın, değil mi baba? | Open Subtitles | إذا الدكتور بن لم يذهب نذهب إلى الجدة |
Sanırım ikimizin de yararına olacak bir şeyler ayarlayabiliriz. Sana Büyükanneme güvenebileceğini söyledim. | Open Subtitles | اظن انهُ يمكننا ان نرتب شيئاً سيفيد كلانا اخبرتكِ انهُ يمكنكِ ان تثقي بجدتي |
O anda, Büyükanneme açılmamak için bilinçli bir karar verdiğimi hatırlıyorum. | TED | الآن، أتذكر اتخاذ قرار واع في تلك اللحظة ألا أزور جدتي. |
Büyükanneme telefona bakmasını söyle. | Open Subtitles | قل لجدتى ان ترد على هاتفها |