Vergi sistemindeki değişiklik şirketlerin büyümesi için ideal koşullar yarattı. | Open Subtitles | التغيرات في الهيكل الضريبي قد خلقت اقتصاد مثالي لنمو الشركات |
Çatlaklar ortaya çıktığında ve su betona damlatıldığında, sporlar çimlenmekte, büyümekte ve onları çevreleyen besin çorbasını tüketmekte, kalsiyum karbonatın büyümesi için mükemmel koşulları yaratmak için yerel ortamlarını değiştirmektedir. | TED | عندما تظهر التشققات أخيرًا وتتسرب المياه داخل الخرسانة تنبت البذيرات، تنمو، وتستهلك الشراب المغذي الذي يحيط بها، تعدل بيئتها المحيطة لتخلق الظروف المناسبة لنمو كربونات الكالسيوم. |
Güneşin ısısı ve ışığı da yüzen mikroskobik bitkilerin fitoplanktonların büyümesi için zorunludur. | Open Subtitles | الحرارة و ضوء الشمس اليومي أمران ضروريان لنمو العوالق النباتية المتناهية الصغر أو ما تسمى ب" الفيتوبلانكتون". |
Derin araştır. Küçük Eric'in büyümesi için iyi bir dünyaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | اريك يحتاج لعالم جيد ليكبر فيه |
Bir çocuğun büyümesi için iyi bir yer değil. | Open Subtitles | ليست مكان جيد ليكبر به طفل |
Eğer çok derinse, mercanların büyümesi için gereken ışık ulaşmayacaktır. | Open Subtitles | إن كان عميقاً جداً فلن يصل ضوء كافي للمرجان لينمو. |
Eğer utancı bir Petri kabına koyarsanız, üssel olarak büyümesi için üç şey gerekir: gizlilik, sessizlik ve yargılama. | TED | إذا وضع العار في صحن الإختبار، فإنه يلزمه ثلاثة أشياء لينمو بشكل متسارع: التكتم، السكوت والحكم المسبق. |
Koşullar dev kiristal büyümesi için mükemmel. | Open Subtitles | الشروط هي مثالية لنمو كريستالة ضخمة |
Bu da kanser hücrelerinin büyümesi için gerekli maddelerin yokluğuna sebep olurdu. | Open Subtitles | و الذي بدوره... سيقوم بإزالة الوقود اللزم لنمو الخلايا السرطانية... |
Çünkü mantarların büyümesi için su lazımdı. | Open Subtitles | لأننا بحاجة إلي الماء لنمو (عيش الغراب) |
Çocukların büyümesi için iyi bir yer değil. | Open Subtitles | ليست مكان جيد ليكبر به طفل |
Bir çocuğun büyümesi için iyi bir yer değildi. | Open Subtitles | ولم يكن مكان لصبي ليكبر. |
Batık bir gemi, mercanların büyümesi için ideal bir mekân olacak. | Open Subtitles | قد تصنع السفينة الغارقة موقعاً مثالياً للمرجان لينمو به |
Konak olarak seçtiği insan büyümesi için bütün enerjiyi temin etti. | Open Subtitles | الشخص المصاب لابد انه كان يمده بالطاقة اللازمة لينمو |
Pasif gücün büyümesi için başlıca eksik olan şeyin Filistin halkının pasif gücü benimsemeye başlaması değil, fakat bizim zaten benimsemiş olan insanlara dikkatimizi vermeye başlamamız olduğuna inanıyorum. | TED | وأعتقد أن ما هو مفقود في الغالب للاعنف لينمو ليس للفلسطينيين لبدء اعتماد اللاعنف ، ولكن بالنسبة لنا للبدء في دفع الاهتمام لأولئك الذين هم بالفعل يمارسون اللاعنف. |