"büyüye" - Translation from Turkish to Arabic

• السحر
• بالسحر
• التعويذة
• للسحر
• تعويذة
• سحر
• سحراً
• سحرًا
• لتعويذة
• للتعويذة
• التعاويذ
• السحرَ
• بالتعويذة

Bir kız benden hoşlansın diye kara büyüye başvuran ben değilim.
أنا , أنا لست التي أعتنقت السحر فقط لجعل الفتيات تحبّني

Hislerin ve anlayışın yerine büyüye güvendiğini görse ne derdi?
إذا رأى بأنك تعتمد على السحر بدلاً من ذكائك، وأحاسيسكَ؟

büyüye karşı savaşmalıyım.
وأنت يجب أن تكوني مستعدة لكى تحاربي بالسحر.

Ayrıca seni bulabilmesi için senin gücüne sahip olması gerekir, büyüye büyü olması için.
و لابد أنه يملك قدرتكِ أيضاً فلقد وجدكِ تحديداً، إنه نظام السحر بالسحر

büyüye rağmen, Ella aklının gücüyle büyüdü.
بالرغم من التعويذة, ايلا نضجت قوية العقل.

Will, sende hiç bir sorun yok. Özel olmak için büyüye ihtiyacın yok.
ويل , لا شئ يعيبك أنتِ لا تحتاجين للسحر لتكوني مميزة

büyüye ihtiyacım yok. Willow'u hissedebiliyorum.
لا أحتاج إلي تعويذة , بإمكاني الشعور بها

Rahl soyu, çok güçlü bir büyüye sahiptir ve Richard da o büyüye sahip.
دماء رال تحمل سحر ذو قوى رهيبة وذلك السحر في ريتشارد

büyüye karşı savaşta güvenilir bir müttefik olduğum için bana teşekkür etti.
أراد أن يشكرني على كوني حليف موثوق به في حربه ضد السحر

Benimleyken özel olmak için herhangi bir büyüye ihtiyacın yok.
معي أنت لا تحتاج إلى أي السحر أن يكون خاص.

Onun mecazlarını ve benzetimlerini dinliyorlar. Ve eğer yeterince çalışırlarsa o büyüye anahtar olacak bu küçük şeyleri öğrenmeye başlıyorlar.
يستمعون للاستعارات والتشبيهات، ويبدؤون في تعلم هذه الأشياء الصغيرة والتي إن تدربوا عليها بما يكفي تصبح مفتاح السحر.

Böylece kara büyüye başvurup intikamını alması için okyanusun derinlerinden bir zebani getirdin.
إذاً , لجئت إلى السحر... وأستحضرت وحش الجحيم من أعماق البحر لتقوم بثأرك

Eski bir Mısır mezhebiydi. Kara büyüye çok meraklıydılar.
لقد كانت عبادة مصرية قديمة متبحرة في السحر الأسود

Bir ücret karşılığında Bayan Schultz'dan... büyüye yardım etmesini istedi.
ليكافئ هو سأل الآنسة. شولتز لمساعدته بالسحر

Şu an öyle olmadığını biliyorum ama bir gün büyüye izin verilecek.
أعلم أنه لا يبدوا الآن لكن في يوم ما سيسمح بالسحر مرةً أخرى

Babam bana büyüye güvenmememi söyledi, bense onu kurtarmak için büyü yapıyorum.
أبي علمّني أن لا اثق بالسحر أبداً وأنا الآن استخدمه لإنقاذه

Eh, benim için bir büyüye hedef oldu, o yüzden... hadi bakalım.
حسناً، لقد تلقى التعويذة عنّي لذا سأشربه

ama büyüye iki satır daha ekleyeceksin.
هذا ممتاز، ولكن يجب أن أضيف خطين إضافيين إلى التعويذة

Sen kralın vesayeti altındasın. büyüye olan nefretini herkesten iyi biliyorsun.
طبقاً لقانون الملك، أنت تعرفين كراهيته الشديدة للسحر أكثر من أية أحد

Hem bence bu büyüye çok ihtiyacımız var .
بالإيضفة إلى ذالك أعتقد أننا بحاجة إلى تعويذة.

büyüye inanacaklar ve güce tapınacaklardı.
ولكنهم سيؤمنون أنه سحر حقيقي، وأنك وصلت لقمة القدرة السحرية فعلاً،

Kontrol ettiğin büyüye, ve büyünün gücüne sahip olmana izin veremem.
سحراً تملكونه أنتم، والذي لا أستطيع أن أترككم تملكون قواه.

Bonnie'nin kurtulmak için büyüye ihtiyacı varsa nereden bulabileceğini söyleyebiliriz mesela.
بما أن (بوني) تحتاج سحرًا لتخرج فلنخبرها أين تجد بعض السحر.

Ben yapayım. Yüzüğüm var. Girebilirim, büyüye gerek yok.
دعوني أفعل ذلك، لديّ خاتمي، بوسعي الدخول ثم الخروج، و لا حاجة لتعويذة.

İçindeki bitkiler laneti alacak. büyüye bir kanal oluşturacak.
إنّها أعشاب تكوّن معجونًا، ستقوم بدور مجرى للتعويذة.

Ne yazık ki, büyüye odaklanmaları gerektiğini bilecek kadar, cadılarla vakit geçirdim.
للأسف، أمضيت وقتًا كافيًا مع الساحرات لأعلم أن إلقاء التعاويذ

Beni aşağıya göndermek için büyüden büyüye tılsımını yapmanızı istiyorum.
أُريدُك أَنْ تَستعملَ السحرَ إلى السحرِ تهجّ لطَرْدني هناك.

Daha önceden bu büyüye maruz kalmış biri varsa onu kullanarak büyüyü geri çeviriyorsun.
يبدو أنّه عندما يُمسّ أحدهم بالتعويذة يمكن الاستفادة منه لإلغائها