Ayrıca zavallı bir tavuk, kara büyüyle uyutulacak. | Open Subtitles | أيضاً , دجاجة مسكينة ستوهب إلى النوم بوسائط السحر الأسود |
Kara büyüyle uğraştığını neden düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | مالذي يجعلكِ تظنين أنها تستعمل السحر الأسود؟ |
Belki temizlik yapacak vaktimiz olurdu. Will büyüyle temizleyebilirdi. | Open Subtitles | ربما سيكون لدينا الوقت الكافي لننظفه لو ويلو استخدمت بعض من السحر |
Bu bıçak kara büyüyle dolu. Sonsuz ıstıraba neden olacak. | Open Subtitles | هذا النصل مصبوغ بالسحر الأسود، وسيسبب ألمًا مبرحًا لا يريم. |
Bedenini çok fazla büyüyle doldurdun ve buna artık daha fazla dayanamıyorsun. | Open Subtitles | لقد ملأت جسدك بالسحر ولم يعد يتحمل أكثر من هذا |
Bu prensi buraya getiren büyüyle başladı o zaman belki büyüde yeniden düzenleme yapabilirim. | Open Subtitles | لقد بدأت بتعويذة أحضرت الأمير إلى هنا لذا ربما لو أعدت ترتيبها قليلاً ؟ |
Bu Krusemark kara büyüyle ve benzeri şeylerle uğraşıyormuş. | Open Subtitles | هذه ال كروسمارك دخلت فى سحر إسود و كل هذا هراء |
Çamurdan yaratıldıktan sonra mistik bir büyüyle hayat verilen. | Open Subtitles | ويتم صنعه من الطين ثم يتحرك عن طريق تعويذة روحية. |
Dogrusu bunun büyüyle bir ilgisi oldugunu söyleyemeyecegim. | Open Subtitles | بكل صدق لا أعتقد أن السحر له علاقة بالأمر |
Hissedebiliyorum. büyüyle amatörce ilgilendim de. | Open Subtitles | يمكنني عملياً الشعور بذلك لقد انخرط في أمور السحر |
Şehvet, umutsuzluk ve delilikle savaşamayız ama büyüyle savaşabiliriz. | Open Subtitles | الشهوة ، و اليأس ، و الجنون لا يمكننا أن نحاربهم لكن يمكننا أن نحارب السحر |
Hatta bazıları kendilerini kara büyüyle saklarlar. | Open Subtitles | بعض منهم يمكنه اخفاء نفسه كلياً .بواسطه السحر الاسود |
Ancak burada büyüyle hiçbir alakası olmayan gözle görülür güçler vardır. | Open Subtitles | لكن هناك مصدر للقوة ينسب كل شى إلى السحر. |
Bundan sonra büyüyle olan savaşta güveneceğim tek kişi sen olacaksın. | Open Subtitles | من الآن و صاعدا , سأتذكر أنه في القتال ضد السحر, أنت هو الشخص الذي أستطيع الثقة به. |
O zincirleri asla kıramazsın, ...kara büyüyle bağlanmışlar ve metali daha çok sağlamlaştırmış! | Open Subtitles | لن تقدر على تحطيمها أبداً إنها مثبتة بالسحر الأسود ومصنوعة من الفولاذ. |
Senin gibi büyüyle alakası olmayan birinin bu kadar erken seçilmesi pek olağan bir durum değil. | Open Subtitles | إنه لمن النادر أن يقع الاختيار بهذه السرعة على شخص مثلك؛ لا تربطه أدنى علاقة بالسحر |
Kara büyüyle bir alakam olsun istemiyorum. | Open Subtitles | لا اريدُ أي شئٍ لهُ علاقةٌ بالسحر المظلم |
Tüm ülke mutluydu, ta ki güneş batıncaya kadar, ancak, kızlarının, onu her gece etkisi altına alan korkunç bir büyüyle lanetlendiğini gördüler. | Open Subtitles | وفي أنحاء البلاد عمت السعادة حتى غربت الشمس ورأوا أن إبنتهم قد لعنت بتعويذة سحرية مخيفة |
Ki bu mantıklı, çünkü hay-adam ya da her neyseler doğaüstü kötülükle değil, dikkatsiz büyüyle yaratıldı. | Open Subtitles | وهذا منطقي، لأن المتحوّلون أو أياً كانوا قد خُلِقوا من سحر عادي وليس من الشرّ الخارق |
Eski bir büyüyle karşı karşıyasın. | Open Subtitles | وحتي إذا فعلناها, فأنا أشك بنجاحها أنت تواجه تعويذة قديمة |
Eğer bu gördüklerim büyüyle ilgiliyse, ne olur beni bu işe bulaştırma. | Open Subtitles | إنْ كانت هذه أمور سحرية أو غير مفسّرة، إذن، فإننى أتوسل إليك ألا تجعلنى جزءً منها. |
Gerçek büyüyle işi olmazdı. | Open Subtitles | .. لم يستطيع القيام بسحر حقيقي, لذلك تمسك |
büyüyle ilgili bir sorun var. | Open Subtitles | تَعْرفُون, هناك مشكلة واحدة مَع التعويذة |
büyüyle mi dövüşeceksin? Senin onurun nerede? | Open Subtitles | أنا تحاربني بسحرك اين هو شرفك؟ |
Daha fazla yaşamayacaksın Ölüm seni bu büyüyle alacak | Open Subtitles | لَنْ قَدْ تَسْكنُ الموت يَأْخذُك بهذه النوبةِ |
Bazı kaynaklarda büyüyle ölmüş birkaç kişinin davasını buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت العديد من الحالات في الروايات الأدبية الناس ماتوا بسبب الشعوذة |