Bir keresinde trendeyim, tatilde 4 tane hayvan, biri bıçaklı. | Open Subtitles | مرة من المرات كنت في القطار أثناء اجازتي أربعة من هؤلاء الحيوانات كانوا على القطار.. أحدهم عنده سكين |
İlhamını kaybetmemen için hep bıçaklı mı olmalıyım? | Open Subtitles | هل يجب على ان اضع السكين بين رجليك لاجل ألهامك ؟ |
Silahlı ve bıçaklı 6 kişi uçağı ele geçirdi. | Open Subtitles | هناك ستة ارهابين مسلحين بالمسدسات الألية و السكاكين و يختطفون الطائرة |
Annenle girdiğin bıçaklı kavgada bir testisini kaybet de göreyim. - Barın ne olacak? | Open Subtitles | ماذا عن خسارة خصية في قتال بالسكين مع والدتك |
Deli Bob Ray Lemon'un bıçaklı olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | هذا المجنون بوب راي ليمون تعرض لكليهما بسكين. |
Kaçırıldık. Burada bıçaklı 3 adam var. | Open Subtitles | تم إختطافها هناك ثلاثة رجال معهم سكاكين |
Çamaşırhanede bıçaklı bir kız varmış. | Open Subtitles | يقول أنّ هناك فتاة في غرفة الغسيل، ومعها سكين |
Bir kurşun bıçaklı bir insandan hızlıdır ama düşündüğünüz kadar da hızlı değildir. | Open Subtitles | الطلقة أسرع من شخص يحمل سكين ولكن ليست أسرع مما تعتقدون. |
Bir havaalanı dolusu huysuz yolcularla, sahte bir ölü hava polisiyle bir yerlere kaçmış bıçaklı ve silahlı katiliyle, burada kar altında mahsur kaldık. "Clue" oynuyormuş gibi hisseden başka biri var mı? | Open Subtitles | مع وجود مطار ملئ بالركاب النزقين مارشال جوي مزيف ميت و قاتله في مكان ما هارب و بحوذته مسدس و سكين |
Şimdi ben diyorum ki Bayan Scarlet yemek odasındaki bıçaklı katildir. | Open Subtitles | الآن سأفترض و اقول أن الآنسة سكارليت هي القاتلة في غرفة الطعام بواسطة السكين |
Çok ama çok etkileyici olan eli bıçaklı çılgın bir kadına karşı hücum etmendi. | Open Subtitles | كان مثير للإعجاب عندما هاجمت المجنونة التي تحمل السكين |
Hele de senin firarî ve eli bıçaklı bir kadın katili olduğunu düşündükten sonra. | Open Subtitles | خصوصا بعد أن صدقت أنك استخدمت السكين ببراعة لقتل السيده صاحبت المكان |
Senin, bıçaklı, sahte bankacıyı ülkeye kimin getirdiğini soruşturdum bende. | Open Subtitles | إذن.. لقد سألت عمن قد يكون أدخل حامل السكاكين والمصرفي الوهمي ذاك للبلد |
Cidden, bıçaklı adamı aramak için yollara düşüp büyük bir komployu mu açığa çıkaracağız? | Open Subtitles | بجد, هلسنسلكالطريق, ونبحثعنالرجلالسريعصاحب السكاكين, ونكشف عن مؤامرة ضخمة ؟ |
Yani seni görmeye geldi bıçaklı ve tabancalı bir oyun oynadınız. | Open Subtitles | اذن اتى لرؤيتك. ولعبتوا لعبه بالسكين والمسدس. |
İki kez bıçaklı kavgadan yakalanmış. | Open Subtitles | كما قبض عليه مرتين لشجار بالسكين. |
Bak, bıçaklı ve öfke problemleri olan birinin beni korkutmasına, | Open Subtitles | انظري, أنا لن ادع رجل ما بسكين ومشاكل بالغضب |
bıçaklı örümcek gibiler. | Open Subtitles | انهن يشبه العناكب لكن معهن سكاكين |
Dışarıda bıçaklı bir adam olsa bile bağırmak zorundasın çünkü geri dönmüyoruz. | Open Subtitles | يستحسن أن تكونا كذلك لأني لن أعود بالسيارة حتى لو كان هناك رجل في الخارج يحمل سكينا |
bıçaklı adamı gördükten sonra ne yaptınız? | Open Subtitles | وبعد أن رأيت الرجل مع السكينة, ماذا فعلت ؟ |
O çıktıktan iki dakika sonra büyük bıçaklı bir yabancı içeri girdi. | Open Subtitles | بعدما غادر بدقيقتين اقتحم البيت رجل غريب يحمل سكينًا كبيرًا. |
Bizim için Los Angeles'e geldi. Seattle'deki duruşmada "kasap bıçaklı katil"i savunuyor. | Open Subtitles | حالياً هي تُحاولُ a حالة في سياتل دفاع "جزَّار سكينِ القاتلَ". |
Seni evine Genesis'in ömürlük çift bıçaklı tıraş makinesiyle uğurluyoruz. | Open Subtitles | سترحل مع مخزون مدى العمر من شفرات جينسيس الثنائية النصل |
Görümde bir şeyler ve birini gördüm bıçaklı biri vardı. | Open Subtitles | رأيت شخصاً ما ومكان أيضاً راودتني رؤية رأيت أحدهم يحمل سكيناً |
bıçaklı manyaklar aşağı yukarı 20 yılda bir insanları öldürüyor. | Open Subtitles | الناس يُقتلون على يد مجانين بسكاكين كل 20 عام تقريباً. |
Ama onunla bıçaklı kavgaya giren bir tek sen vardın. | Open Subtitles | أجل, و لكنكَ الوحيد الذي دخل معه في شجار بالسكاكين |
Bu kanlı bıçaklı kavganın devam etmesine tahammülümüz yok. | Open Subtitles | لا نستطيع الصمود في هذه المعركة الخاسرة أطول من ذلك |