Senin için bile yaşlı bir insanı bıçaklamak çok kötü. | Open Subtitles | حتى بالنسبة لك، طعن أحد الكبار سيكون ذو مستوى منخفض |
Bana çılgın diyebilirsin, ama arı kovanına çomak sokmak ile... tarih öncesinden kalma gibi görünen canavarları bıçaklamak arasında bir fark yok. | Open Subtitles | قل لي مجنونة لكنني أفكر في مقولة من يركل عش الدبابير أيضاً هذا ينطبق على طعن وحش غاضب بشكل ما قبل التاريخ |
Öğrencilerimden biri, katilin Ajan Doggett'ın bulduğu kurbanı sadece bir kere bıçaklamak istediğini fark etti. | Open Subtitles | لكن أحد طلابي أدركوا الذي القاتل... قصد الطعن فقط ضحيّة الوكيل دوجيت مرّة. |
- Adam bıçaklamak sonra barı yakmaya kalkmak engellemeye çalışınca polisi ısırmak bir suç. | Open Subtitles | ثم تهاجم شرطياً بسكين عندما يحاول أن يوقفك و تحرق المكان لا.. لا.. |
Onu bıçaklamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أطعنه |
Birisini 40 defa bıçaklamak, zaman, gayret ve kararlılık ister ve bu da geçmişinde yaşadığı bir travmayı belirtir. | Open Subtitles | الوقت و الجهد اللازمين لطعن شخص 40 مرة ذلك يتطلب إصرار من النوع الذي يشير لشخص تأثر بصدمة سابقة |
Benim paketimi almaya çalıştığı için o piç sırığı bıçaklamak zorunda kalacaktım zaten. | Open Subtitles | كنتُ سأطعن ذلكَ الحقير على أي حال بسبب محاولتهِ سرقة صفقتي |
Iceman'i bahçede bıçaklamak pazartesine kadar bekleyememiş. | Open Subtitles | حسنا، رجل الثلج طعن على ما يبدو في يمكن ممارسة ساحة الانتظار حتى لا الاثنين. |
Birini 10 kere bıçaklamak bile zor, ama 71... | Open Subtitles | الامر صعب بما يكفى عند طعن شخص ما 10 مرات لكن 71.. |
İnsan bıçaklamak eğlenceliymiş. | Open Subtitles | طعن الناس أمرٌ مُمتع. هل سيكون هناك المزيد من الأشخاص لكي أطعنـ هم؟ |
Sarhoşsun, kampüsün en meşhur insanını erkekler tuvaletinde bıçaklamak için bekliyorsun. | Open Subtitles | انتِ ثمله في حمام الرجال تنتظرين طعن اكثر شخص شعبيةً في الحرم الجامعي |
Birini bıçaklamak için güzel zamanlama. | Open Subtitles | ، حسناً ، أظن أنك لو أردت طعن أحدهم |
Birini 67 kez bıçaklamak ne kadar sürer biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف كم يستغرق طعن شخص 67 مرة؟ |
Kendi uzvunu kullanıyorsan bıçaklamak hoş olabilir. | Open Subtitles | - قد يكون الطعن ممتعًا إن استخدمت أداة مميزة. |
Birini bıçaklamak zorlu bir iştir. | Open Subtitles | الطعن عمل فوضوي |
bıçaklamak, kamçılamak... | Open Subtitles | الطعن أو التقطيع... |
- Kırışıklıklarla dolu boynundan bıçaklamak zorunda kalsak? | Open Subtitles | بطعنها في عنقها المتجعد بسكين. |
Yani, bir insanı bıçaklamak muhtemelen bir çok sağlıklı insan için korkunç bir şeydir. | Open Subtitles | أعني . حقيقة ان تطعني شخص بسكين .. هذا |
Hayır, onları ben bıçaklamak istiyorum. | Open Subtitles | لا أنا أريد أن أطعنه |
Bir arkadaşını sırtından bıçaklamak için güzel bir gün. | Open Subtitles | يوم لطيف لطعن صديق في ظهره |
Benim paketimi almaya çalıştığı için o piç sırığı bıçaklamak zorunda kalacaktım zaten. | Open Subtitles | كنتُ سأطعن ذلكَ الحقير على أي حال بسبب محاولتهِ سرقة صفقتي |
Ev sahibinin köpeği saldırınca bıçaklamak zorunda kaldım. | Open Subtitles | وكلب المضيفة هاجمني لذا إضطررت لطعنه |
Onu küvette bahçıvan makasıyla tekrardan bıçaklamak yeterli bir delil olacaktı. | Open Subtitles | وقام بطعنها مرة اخرى فى الحمام بمقص الشجر |