Sekreter kesici bir aletle kalbinden bıçaklanarak... öldürülmüş. | Open Subtitles | كاتب المدينة طعن فى جنبه بسكين غريب الشكل |
"Çavuş James R. Judson'un "bıçaklanarak öldürülmesinde hala ipucu yok." | Open Subtitles | ما زال لا يوجد دليل في حادث طعن رئيس العرفاء جيمس جدسن |
Bu sabah Everglades'te bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | طُعن حتى الموت في محميات الايفرجلايدز هذا الصباح |
Salonumda bir adamın bıçaklanarak öldürülmesi sebebiyle burada yaşamak istemediğimi insanlara anlatmak niye bu kadar zor? | Open Subtitles | شكراً .. لماذا يصعب الفهم بأني لاأريد العيش هناك بعد ان قتل رجل طعناً |
Müslüman geleneğine göre, bazıları ateşe atılmış, diğerleri vahşice dövülmüş, işkence görmüş ve bazı kadınlar da bıçaklanarak öldürülmüştür. | Open Subtitles | طبقاً للتراث الاسلامى البعض رُمِى ليحترق على الفحم الآخرون ضُربوا بقسوة وعُذبوا وبعض النساء طُعنت حتى الموت |
Bu hafta bıçaklanarak öldürülen Patrick Broadbent de aynı okula gidiyormuş. | Open Subtitles | قتل الفتى باتريك برودبنت طعنا هذا الاسبوع |
29 Ekim 2013' te sabaha karşı bıçaklanarak öldürüldü. | TED | وقد تم طعنها حتى الموت في الساعات الأولى من صباح 29 أكتوبر 2013. |
Mart 2000'de Hillary Habner, bodrumunda 18 kez bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | هيلاري هيبنر,مارس 2000 وجدت في قبو منزلها مطعونة 18 مرة |
OREGONIAN - ÇARŞAMBA, 4 EYLÜL 1985 Avukat Christopher Chambers bıçaklanarak Öldü | Open Subtitles | طعن المحامي كرستوفر شامبرز حتى الموت في أحد المطاعم |
15 yıl önce, DAB, Pittsburgh'de, bıçaklanarak öldürülen 4 hemşirenin olduğu bir davaya bakmış. | Open Subtitles | قبل 15 سنة,وحدة تحليل السلوك كانت لديها قضية في بيتسبرغ تتضمن طعن و قتل 4 ممرضات بيتسبرغ؟ |
Sokaklarda dolaşan şey, Lobos'un içeride bıçaklanarak öldüğü. | Open Subtitles | الشائعات تقول إنه مات بعد أن طعن في السجن |
Son olarak, suç ortağı tarafından bıçaklanarak öldürülmüş. | Open Subtitles | في النهاية ، طُعن حتى الموت من قِبل زميل مُدان |
Yani adam resmen bıçaklanarak öldürülecekti. | Open Subtitles | إذّ أنّه عمليّاً طُعن حتّى موته. د. |
- Beyaz Saray yakınında bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | طُعن حتى الموت قرب البيت الأبيض. |
Aşağılık herif Afganistan'da, Irak'ta, Venezüella'da hayatta kalmayı başardı ama başkentimizdeki bir botanik bahçesinde bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | ابن العاهرة نجى من معارك افغانستان، العراق، فنزويلا ليموت طعناً حتى الموت في متنزه العاصمة |
Tüm gördüğümüz Miller'ın bıçaklanarak öldürülmüş olduğu. Polis onun bıçakla deşildiğini söylüyor. | Open Subtitles | حسناً لقد رأينا جميعاً أن (ميلر) قد مات طعناً تعتقد الشرطة أنه طعن بسكين |
Deptford'daki bir tavernada bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | مات طعناً في حانة في (ديبفورد) |
Amsterdam'da bıçaklanarak öldürüldüğüne dair söylentiler vardı. | Open Subtitles | كان هناك اشاعات أنك طُعنت حتى الموت في "أمسترادم". |
Leydi Edgware tarafından bıçaklanarak öldürülmüş mü? | Open Subtitles | قُتل طعنا بواسطة الليدى ادجوار ؟ |
Tutsak edilmiş, elleri ve ayakları ezilmiş ve bıçaklanarak öldürülmüş. | Open Subtitles | تم الاحتفاظ بها كأسيرة تم تحطيم يداها و قدماها , ثم تم طعنها حتى الموت |
87. Batı Sokağı'ndaki evinde bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | عّثر عليها مطعونة إلى حدّ الموت في منزلها الواقع في غرب شارع 87 |
Çaresiz bir adamın bıçaklanarak öldüğünü gördün. Bunun yanlış bir şey olduğunu düşünmüyor musun? Düşünmüyor musun? | Open Subtitles | لقد رأيت رجل عاجز يُطعن حتى الموت ألا تعتقد أن ذلك خطأ ؟ |
bıçaklanarak öldürüldü. | Open Subtitles | طعنه حتى الموت. |
Bulduğumuz kadın bıçaklanarak öldürülmüş ve katil tarafından kakuleli sabunla yıkanmıştı. | Open Subtitles | الإمرأة التي وَجدنَا تلك طُعِنَ حتى الموت... غُسّلَ في صابون هيلِ مِن قِبل القاتلِ. |