"bıçaklandım" - Translation from Turkish to Arabic

    • طعنت
        
    • طُعنت
        
    • طعني
        
    • للطعن
        
    • تم طعنى
        
    30 yıl önce Kalküta'da bir pazar yerinde bıçaklandım. Open Subtitles قبل 30 عاما مضت طعنت في سوق شعبي في كولكاتا
    Bildiğin gibi, bıçaklandım, neredeyse ölüyordum, birde bir Siren tarafından, ıslıkla dikildim, ama bunlar hep olur zaten.. Open Subtitles أوه، كما تعلم طعنت ، كدتُ ان اموت . شفيت من قبل صفارة انذار كالمعتاد
    17 Nisan 1932'de tam bu barda vahşice bıçaklandım. Open Subtitles طُعنت بوحشية في هذا البار، شهر أبريل، عام 1932
    bıçaklandım, vuruldum, komaya girdim, üzerimde sihir yapıldı süper güçler kullanıldı, peki niçin? Open Subtitles طُعنت وأُرديت، وأُوردت غيبوبة، واُستخدمت ضدي قوى سحرية واستخدمت ضدي قوى خارقة، وفي سبيل ماذا؟
    Vuruldum, bıçaklandım ve iyileştim. Bedenim dünyanın her tarafına gitti. Open Subtitles تم طعني و اطلاق النار عليّ، لكنني شفيت جسدي تجول في العالم كله
    Vuruldum, bıçaklandım, ama bu gerçekten acıttı. Kızımın işini halledecek misin? Open Subtitles سبق أن تمَ إطلاق الرصاص عليّ و تعرّضت للطعن و هذا الكيس مؤلم يا رجل هل ستتكفّل أمر الفتاة الصغيرة ؟
    - İki kez bıçaklandım ama vurulmayı yeğlerdim. Open Subtitles لقد طعنت مرتين رغم أنني أفضل التعرض لإطلاق النار.
    Kızlar tarafından çok bıçaklandım. Open Subtitles لقد طعنت من قبل الكثير من البنات
    Dokuz kere vuruldum, beş kere bıçaklandım. Open Subtitles تم إطلاق النار تسع مرات، طعنت خمسة.
    bıçaklandım! Open Subtitles لقد طعنت بالسكين
    Arkadan bıçaklandım mı, bıçaklanmadım mı? Open Subtitles هل طعنت في الظهر أم ماذا ؟
    Orada gözümden bıçaklandım! Open Subtitles حيث المكان الذي طعنت في عيني
    Yani, ben bir kıza çiçek vermek istedim ve bıçaklandım. Open Subtitles حسناً, أردّت إعطاء الفتاة زهرة ثم طُعنت
    Geçen hafta arka kapımızda bir adam "bıçaklandım. " diye çığlık atıyordu ve senin tek yaptığın şeyse "Kapa çeneni!" diye böğürmekti. Open Subtitles الأسبوع المـاضي كان هناك رجلًا أمام بابنا يصرخ قائلًا: "لقد طُعنت"، وجلّ مافعلتيه هو الصّراخ بـ"أصمت"
    Hatırlıyorum. bıçaklandım. Kalbimden bıçaklandım. Open Subtitles أذكر أنّي تم طعني، إذ طُعنت في القلب.
    bıçaklandım, sonra istifa ettim. Open Subtitles طُعنت, لذلك إستقلت.
    bıçaklandım. Onu beklemedim. Open Subtitles لقد طُعنت لم أتوقع ذلك
    Kendi kendine diyorsun ki, "Göğsümden bıçaklandım." Open Subtitles فأنت تقول في نفسك: "طُعنت للتو في صدري"
    Biyotekin saldırısına uğradım, kardeşim tarafından bıçaklandım büyük bir ameliyat geçirdim, ameliyatımın gerçekleşmesine yardım ettim itildim, kakıldım, ve yandım. Open Subtitles لقد هوجمت من قبل أسلحة حيوية وفي الوجه وتم طعني من قبل أخي واجريت لي عملية جراحية كبيرة
    bıçaklandım, kurşunlandım, zehirlendim donduruldum, asıldım, elektriğe çarpıldım ve yandım. Open Subtitles تعرضت للطعن وإطلاق النار والتسمم... والتجمد والشنق والصعق بالكهرباء ... والاحتراق.
    Geçen ay iki kere bıçaklandım. Open Subtitles انا تم طعنى مرتين بالشهر الماضى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more