"bıçaklayıp" - Translation from Turkish to Arabic

    • طعن
        
    • طعنت
        
    • طعنتها
        
    • طعنني
        
    • بطعن
        
    • يطعن
        
    Bu adam annemi kalbinden bıçaklayıp babamı hapse gönderdi. Open Subtitles هذا الرجل طعن والدتي في قلبها، وأرسل والدي إلى السّجن
    Riley'i göğsünden 9 kez bıçaklayıp çamaşır makinesinin arkasına atıyor. Open Subtitles و طعن رايلي 9 مرات في صدره و وضعه خلف الغسالة
    Karanlıkta bir polisi bıçaklayıp sıçan gibi kaçtı. Ödlek. Open Subtitles طعن شرطياً في الظلام وفر كالحشرة، إنه جبان
    Eğer ben birini makasla soğukkanlılıkla bıçaklayıp bundan kurtulsaydım, Open Subtitles لو أنني طعنت أحدهم، بدم بارد، حتى الموت، ونجوت بفعلتي،
    Onu bıçaklayıp öldürdüğüm sanıyordum ama değil. Open Subtitles اعتقدت أنت أن أكبر ندم في حياتي كان عندما طعنتها حتى الموت
    Beni bıçaklayıp ölüme terk ettikten sonra kralı yatağında öldürmeye gitti. Open Subtitles . طعنني و تركني لأموت . وبعد ذلك ذهب لقتل الملك في سريره
    Belalı bir kasaba kızı körkütük sarhoş oluyor arkadaşını bıçaklayıp öldürüyor ve ormana kaçıyor. Open Subtitles فتاة بلدة سيئة ثارت تحت تأثير الشراب، قامت بطعن صديقتها حتى الموت ولاذت بالفرار نحو الغابة
    anlamıyorum kurbanımızı bıçaklayıp tekrar geri çeken nasıl bir şey olabilir Open Subtitles لا أفهم كيف يخرج شيئاً من هناك يطعن ضحيتنا ويعود مجدداً
    Bir yabancıyı bıçaklayıp öldürmek mi? Haklı mıyım? Open Subtitles طعن شخصاً غَرِيباً حتى الموت هل أنا محق ؟
    Aynen onun suçlu olduğunu iki kez düşünmediğim gibi. Ki o karısını bıçaklayıp öldürdü ve küçük oğlunu öksüz bıraktı. Open Subtitles طعن زوجته حتى الموت ؛ وتركَ طفله الصغير ؛
    Yakuza tüm aileyi bıçaklayıp evlerini de havaya uçurmuş. Open Subtitles الياكوزا سوت هذه الخلافات عن طريق طعن عائلته بأكملها ثم تفجير منزله
    Bu adam annemi kalbinden bıçaklayıp babamı hapse gönderdi. Open Subtitles هذا الرجل طعن والدتي في قلبها، وأرسل والدي إلى السّجن
    Çünkü birini bıçaklayıp kan bulaşmaması imkansız. Open Subtitles لأنكم لا تستطيعون طعن شخص و لا تحصلون على دماء
    Bir adam onu bıçaklayıp öldürdü. Open Subtitles تم قتله, صحيح رجل طعن حتى الموت
    Jay'i bıçaklayıp üstüme yürüdü. Open Subtitles و طعن جاي بسكين و استدار و طاردني
    Başka bir mahkumu bıçaklayıp 7 seneni 12 sene yaptığında 17 yaşında değildin ama. Open Subtitles لم تكن بالسابعة عشر عندما طعنت سجيناً أخر و 7 سنوات تحولت إلى 12
    Adamı ensesinden bıçaklayıp öldürdün. Open Subtitles طعنت الفتى في مؤخرة العنق فسقط صريعاً
    Onu bıçaklayıp kamyonetten attın. Sana ne yaptı ki? Open Subtitles طعنتها ورميتها من الشاحنة ماذا فعلت لك؟
    - İsabet olmuş. Eğer ben de en iyi arkadaşımı bıçaklayıp öldürseydim unutmak isterdim. Open Subtitles لو قمتُ بطعن صديقتي المقرّبة حتى الموت لرغبت بالنسيان أيضاً
    Evet ama gitmeden bir çiftçiyi bıçaklayıp atını çaldılar. Open Subtitles بالطبع. لكن ليس قبل أن يطعن أحدهم مزارع ويسرق حصانه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more