Bu adam annemi kalbinden bıçaklayıp babamı hapse gönderdi. | Open Subtitles | هذا الرجل طعن والدتي في قلبها، وأرسل والدي إلى السّجن |
Riley'i göğsünden 9 kez bıçaklayıp çamaşır makinesinin arkasına atıyor. | Open Subtitles | و طعن رايلي 9 مرات في صدره و وضعه خلف الغسالة |
Karanlıkta bir polisi bıçaklayıp sıçan gibi kaçtı. Ödlek. | Open Subtitles | طعن شرطياً في الظلام وفر كالحشرة، إنه جبان |
Eğer ben birini makasla soğukkanlılıkla bıçaklayıp bundan kurtulsaydım, | Open Subtitles | لو أنني طعنت أحدهم، بدم بارد، حتى الموت، ونجوت بفعلتي، |
Onu bıçaklayıp öldürdüğüm sanıyordum ama değil. | Open Subtitles | اعتقدت أنت أن أكبر ندم في حياتي كان عندما طعنتها حتى الموت |
Beni bıçaklayıp ölüme terk ettikten sonra kralı yatağında öldürmeye gitti. | Open Subtitles | . طعنني و تركني لأموت . وبعد ذلك ذهب لقتل الملك في سريره |
Belalı bir kasaba kızı körkütük sarhoş oluyor arkadaşını bıçaklayıp öldürüyor ve ormana kaçıyor. | Open Subtitles | فتاة بلدة سيئة ثارت تحت تأثير الشراب، قامت بطعن صديقتها حتى الموت ولاذت بالفرار نحو الغابة |
anlamıyorum kurbanımızı bıçaklayıp tekrar geri çeken nasıl bir şey olabilir | Open Subtitles | لا أفهم كيف يخرج شيئاً من هناك يطعن ضحيتنا ويعود مجدداً |
Bir yabancıyı bıçaklayıp öldürmek mi? Haklı mıyım? | Open Subtitles | طعن شخصاً غَرِيباً حتى الموت هل أنا محق ؟ |
Aynen onun suçlu olduğunu iki kez düşünmediğim gibi. Ki o karısını bıçaklayıp öldürdü ve küçük oğlunu öksüz bıraktı. | Open Subtitles | طعن زوجته حتى الموت ؛ وتركَ طفله الصغير ؛ |
Yakuza tüm aileyi bıçaklayıp evlerini de havaya uçurmuş. | Open Subtitles | الياكوزا سوت هذه الخلافات عن طريق طعن عائلته بأكملها ثم تفجير منزله |
Bu adam annemi kalbinden bıçaklayıp babamı hapse gönderdi. | Open Subtitles | هذا الرجل طعن والدتي في قلبها، وأرسل والدي إلى السّجن |
Çünkü birini bıçaklayıp kan bulaşmaması imkansız. | Open Subtitles | لأنكم لا تستطيعون طعن شخص و لا تحصلون على دماء |
Bir adam onu bıçaklayıp öldürdü. | Open Subtitles | تم قتله, صحيح رجل طعن حتى الموت |
Jay'i bıçaklayıp üstüme yürüdü. | Open Subtitles | و طعن جاي بسكين و استدار و طاردني |
Başka bir mahkumu bıçaklayıp 7 seneni 12 sene yaptığında 17 yaşında değildin ama. | Open Subtitles | لم تكن بالسابعة عشر عندما طعنت سجيناً أخر و 7 سنوات تحولت إلى 12 |
Adamı ensesinden bıçaklayıp öldürdün. | Open Subtitles | طعنت الفتى في مؤخرة العنق فسقط صريعاً |
Onu bıçaklayıp kamyonetten attın. Sana ne yaptı ki? | Open Subtitles | طعنتها ورميتها من الشاحنة ماذا فعلت لك؟ |
- İsabet olmuş. Eğer ben de en iyi arkadaşımı bıçaklayıp öldürseydim unutmak isterdim. | Open Subtitles | لو قمتُ بطعن صديقتي المقرّبة حتى الموت لرغبت بالنسيان أيضاً |
Evet ama gitmeden bir çiftçiyi bıçaklayıp atını çaldılar. | Open Subtitles | بالطبع. لكن ليس قبل أن يطعن أحدهم مزارع ويسرق حصانه |