"bırakacaklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • سيتركوننا
        
    • سراحنا
        
    • يتركوني
        
    • ويتركون
        
    • سيتركونني
        
    • سيطلقون
        
    • سراحك
        
    Yarım milyon, yoksa askerlerimiz Yunanistan için bizi bırakacaklar. Open Subtitles نصف مليون والا جنودنا سيتركوننا لليونان.
    O orospu çocukları buraya dönemeyeceklerini anladıklarında bizi rahat bırakacaklar. Open Subtitles والآن، حالما أؤلائك الأوغاد يستوعبون إنهم لا يستطيعون المجيئ إلى هنا سيتركوننا و شأننا
    - O zaman anlatma. - Bizi bırakacaklar. Open Subtitles ـ إذن توقف عن إخباري ـ سوف يطلقون سراحنا
    Büyü bozulup o adamlar beni rahat bırakacaklar mı? Open Subtitles وكسر الإملائي , وهؤلاء الرجال يتركوني وشأني؟
    Seni çürümeye bırakacaklar. Open Subtitles ويأخذون ما يشاؤون ويتركون البقية تتعفن.
    Beni burada bırakacaklar. Open Subtitles هم سيتركونني هنا. رجاء إبق بعيدا عني. أنا لا أستطيع مساعدتك.
    ...ve baban yemin edecek ve gece geç saatte onu arabaya yeniden bindirip yaşadığınız yere yakın bir yerde serbest bırakacaklar. Open Subtitles والدك سيعدهم وفى آخر الليلة ، سيطلقون سراحه وسيعودون به بالقرب من مسكنه
    Yetkililer oğlunla Hindistan'a dönmen şartıyla seni serbest bırakacaklar. Open Subtitles ستطلق السلطات سراحك إذا وافقت على العودة إلى الهند بصحبة ابنك
    Başımıza kurşun sıkacaklar ya da bizi işkenceyle öldürecekler... ya da bizi burada bırakacaklar ve bombanın bizi-- Open Subtitles سوف يطلقون النار على رءوسنا ...أو سيعذبوننا حتى الموت أو سيتركوننا هنا ...و يضعون القنبله
    Başımıza kurşun sıkacaklar ya da bizi işkenceyle öldürecekler... ya da bizi burada bırakacaklar ve bombanın bizi-- Open Subtitles سوف يطلقون النار على رءوسنا ...أو سيعذبوننا حتى الموت أو سيتركوننا هنا ...و يضعون القنبله
    Haberler iyi. Bizi serbest bırakacaklar gibi. Open Subtitles اخبار سارة يبدو بأنهم سيتركوننا نعيش
    Bizi birkaç saate bırakacaklar. Sadece izle. Open Subtitles سيطلقون سراحنا خلال بضع ساعات، راقب فحسب.
    Tuzağa düştüğünde bizi bırakacaklar. Open Subtitles عندما كان في فخ، و سيتم إطلاق سراحنا.
    Geçmişteki alanım hakkında konuşmadığım yazmadığım, düşünmedğim sürece beni yalnız bırakacaklar. Open Subtitles بأن يتركوني وشأني مقابل عدم التحدث أو الكتابة أو التفكير بمجالي السابق
    Ellerinde sadece eski reklamlar var ise, beni zaten serbest bırakacaklar, değil mi? Open Subtitles أذا كان لديهم تلك الأعلانات التجارية فقط, سوف يتركوني أرحل , هه ؟ وألا...
    Diyorsunuz ki, Roma'yı geçecekler tabii buraya kadar gelebilirlerse, sonra da Kutsal Şehri olduğu gibi bırakacaklar. Open Subtitles (إذاً هم سيعبرون (روما لو وصلوا لهذا البعد ويتركون المدينة المقدسة كما كانت ؟
    Diğerlerini bırakacaklar mı yani? Open Subtitles ويتركون الآخرين؟
    Beni rahat bırakacaklar. Open Subtitles سيتركونني وشأني
    Dükkanın sahibi getiren çocuğu tanıyormuş polis çocuğu bulduğunda Liam'ı serbest bırakacaklar. Open Subtitles عرف مالك المتجر الفتى الذي احضرها لذا ما ان تجده الشرطة, سيطلقون سراح ليام
    Göreceksin, seni bırakacaklar. Open Subtitles سترى.. سيطلقون سراحك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more