| Sonra sen kafamı tuvalete sokmuştun. Ben de armut koltuklarını bırakmıştım. | Open Subtitles | و بعـد أن سحبت رأسي مـن المرحـاض و تركت أنـا خصيتـاك |
| Stanford Üniversite'sini bırakmıştım, Tunus'tan, Kisangani'ye oradan Kahire'ye geçtim günde 10 dolara nasıl hayatta kalacağımı öğrendim. | TED | حينها تركت دراستي بجامعة ستانفورد، وذهبت من تونس إلى كيسانغاني إلى القاهرة وتعلمت كيف أقضي يومي بعشرة دولاراتِ فقط. |
| İçkimi nerede bırakmıştım Archie? | Open Subtitles | انها جميله اليس كذلك؟ اين تركت شرابى يا ارشى؟ |
| - Arabam vardı ve buraya bırakmıştım. - Biri almış olmalı. - İyi akşamlar. | Open Subtitles | لدي سيارة وقد تركتها هنا أعتقد أن أحداً نقلها |
| Brillo marka bebek bezi almak için birkaç dakika dışarı bırakmıştım. | Open Subtitles | تركته في الخارج لبضعة لحظات لكي أشتري فوط التنضيف |
| Selam, baba, Fen Projemi arkada bırakmıştım. | Open Subtitles | مرحباً أبي، تركتُ مشروع مادّة العلوم بالخلف |
| İçeri girdiğimde kapıyı açık bırakmıştım. Umarım dışarı çıkmamıştır. | Open Subtitles | تركت الباب مفتوحاً عندما دخلت، آمل أنها لم تخرج |
| Parayı masaya bırakmıştım. | Open Subtitles | و تركت المال على الطاولة وعندما عدت وجدته قد أخذه |
| Alarmı kapatıp kapıyı açık bırakmıştım. | Open Subtitles | أطفأت جهاز الإنذار و تركت الباب مفتوحاً على مصراعيه |
| Köyde bir arkadaşımı bırakmıştım, gelmem için bana güveniyor. | Open Subtitles | لقد تركت صديقة لي في القرية المجاورة. إنها تعتمد عليَّ |
| Küçük bir kızken, oyuncak bebeğimi dört gün yağmurda bırakmıştım. | Open Subtitles | عندما كنت طفلة تركت دميتي تحت المطر لأربعة أيام |
| Yastığımın üzerine, bu gece burada kalacağımı belirten, bir not bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد تركت ملاحظة على وسادتي تقول بأنني سأنام هنا الليلة |
| Squeaky makina dairesinde bırakmıştım Ve cevap vermiyor. | Open Subtitles | المحرك غرفة فى سكويكى تركت ً حالا إليه يجيبنى.. |
| - Hayır, kanatlarımı evde bırakmıştım. | Open Subtitles | لا,لقد تركت جناحي في المنزل فلم اعد قادرا علي الطيران |
| - Arabam vardı ve buraya bırakmıştım. - Biri almış olmalı. | Open Subtitles | لدي سيارة وقد تركتها هنا أعتقد أن أحداً نقلها |
| Onu buraya sağ salim bırakmıştım. Kapıyı bile kilitlemiştim. | Open Subtitles | لقد تركتها هنا وهي بخير حتى اني اغلقت الباب |
| Yine demleriz diye açık bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد تركته فى حال أحتجنا لغلى القدر ثانيةً |
| En son orada bırakmıştım içinde belgeler, sigorta şeyleri var... | Open Subtitles | تركته هناك آخر مره كان عندي ، و.. هناك العديد من أوراق التأمين |
| Sana bir mesaj bırakmıştım. Noel oyuncak dağıtımındaydım. | Open Subtitles | تركتُ لك رسالة مسابقة الكريسماس السنويّة |
| Tamam Jessa, uzun bir süre önce senden tavsiye almayı bırakmıştım. | Open Subtitles | حسنا جيسا انا توقفت عن اخذ نصائح منك منذ وقت طويل |
| Çiftlikte, Steve'e not bıraktım sana. Evine de bırakmıştım. Almış olmalısın. | Open Subtitles | لقد تركت لك رسالة مع ستيف في المزرعة و من المفروض أنك رأيت الرسالة التي وضعتها في بيتك |
| O gece onu evine bırakmıştım yani lokantadan ayrıldığımı o biliyor. | Open Subtitles | أوصلته إلى منزله تلك الليلة لذلك هو يعلم أني غادرت المطعم |
| İlk seferinde ben de yarısında bırakmıştım. Sonra da dışarı çıkıp, partner buldum. | Open Subtitles | تَركتُ في منتصف مرّتي الأولى هنا، أيضاً. |
| Sizi arayıp bir mesaj bırakmıştım, beni geri arama ihtiyacı hissetmediniz sanırım. | Open Subtitles | اتصلت بك وتركت لكى رسالة شعرت بانكي لن تتصلي بى ثانية |
| Gördüğüm rüyada ben boğulurken mücadele etmeyi bırakmıştım. | Open Subtitles | في الحلم الذي حلمته عندما كان يتم إغراقي كان هذا عندما توقّفت عن محاربته |
| Konferanstan sonra eve bırakmıştım. | Open Subtitles | لقد أوصلتك بعد المؤتمر أتذكر؟ |
| Evliliğim kötü gidiyordu ve sigarayı bırakmıştım. | Open Subtitles | كانت فترة زواج سيئة، وكنت أقلعت عن التدخيـن |
| Kusura bakma kendimi şarkıya kaptırdığım için seni dinlemeyi bırakmıştım. | Open Subtitles | أنا اسف ،لقد اندمجت مع الأغنية وتوقفت عن الاستماع لك |
| bırakmıştım da... | Open Subtitles | لقد قررت ان اتوقف بعد الان |