Ekipte birini arkada bıraktığım için kendimi hiç affetmedim. | Open Subtitles | إسمع، لم أسامح نفسي أبداً لترك أحد أعضاء الفريق خلفنا |
Seni karanlıkta bıraktığım için üzgünüm şerif yardımcısı. | Open Subtitles | أعتذر لتركك هناك في الظلام، أيها المعاون |
Seni orada bıraktığım için çok üzgünüm haftalarca hastanede kaldın... | Open Subtitles | أنا آسفة جدا ً لتركي لك هناك ..كل تلك الأسابيع في المستشفى |
Dinle, seni öyle bıraktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | اسمعِ، أنا حقا ً آسف لأني تركت بتلك الطريقة. |
Bu gece hiç uğraşamam. Belediye başkanıyla röportajım için sigarayı bıraktığım için biraz gerginim. | Open Subtitles | أنا متوترة قليلاً لأنني تركت التدخين منأجلمقابلتيمعالمحافظ،لذا.. |
Seni orada bıraktığım için çok üzgünüm. Başka ne yapacağımı bilemedim, dostum. | Open Subtitles | آسف جداً لأنني تركتك لم أعرف ماذا أفعل غير ذلك يا صاح |
Kızkardeşim karanlıktan korkardı, ama ışıkları açık bıraktığım için beni suçlardı. | Open Subtitles | شقيقتي كانت تخاف من الظلام ، و كانت تلقى اللوم علي على ترك المنزل مضاء |
Eski hayatımı geride bıraktığım için dahada mutlu olmazdım. | Open Subtitles | لـاـ يمكن أن أكون أكثر سعادة لترك حياتي القديمة ورائي. |
Merhaba, John, bunu sesli mesajınızda bıraktığım için üzgünüm ama ben sadece Lew'in binasındaki duvar resimleri bir resmine bakıyorum ve tamam, evet parçayı ondan yedi, bir bütün olarak veriyorum. | Open Subtitles | ستيف؟ مرحبا، إنه جون، آسف لترك هذا على البريد الصوتي الخاص بك... ولكني أنظر فقط إلى صورة واحدة من الجداريات... |
Yanlızca Mary halayı bıraktığım için üzüldüm. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر بالذنب لترك العمة ماى . |
Bu kadar erken bıraktığım için kusura bakma. Küçük canavarı almam lazım. | Open Subtitles | عذرا لتركك مبكراً للغاية ينبغي علي استرداد الوحش الصغير |
Sen harika bir kocasın... ve iyi bir adam, ve arkadaşlarım seni bıraktığım için çılgın olduğumu söylüyorlar, ama... | Open Subtitles | انت زوج رائع وشخص جيد وكل اصدقائ يقولون اني مجنونة لتركك |
Bak, işleri sana bıraktığım için üzgünüm ama benden bu kadar. | Open Subtitles | انظري ، أنا آسفة لتركك معلقة هكذا ولكني انتهيت |
Dışarıdaki eğlencemizi yarım bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | اسف لتركي متعتنا خارجا بعيدا عن متناول اليد |
Havluyu yerde bıraktığım için bana bağırmıyor çok kötü bir şarkıcı olduğum için söylenmiyor. | Open Subtitles | انه لا يصيح علي لأني تركت منشفتي على الارض، او يشتكي بأنني مغني سيء. |
Seni babanın evinde bıraktığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسفة لأنني تركت منزل والدك. آسفة. |
Seni o şekilde bıraktığım için çok ama çok özür dilerim. | Open Subtitles | انظري، أنا متأسف للغاية لأنني تركتك هكذا |
Ama aklımın ufak bir kısmından ki önemli kısmı takımımı yarı yolda bıraktığım için pişman olacak. | Open Subtitles | لكن هناك جزء صغير مني، لا بأس به، سيظل نادماً على ترك هذا الفريق |
Bazen sadece bir yaralanmadan sonra bıraktığım için suçluluk duyuyorum. | Open Subtitles | بالطبع كما تعرفين، بعض الأحيان أشعر بالذنب لأني غادرت بعد نزال واحد فقط |
Terapiyi bıraktığım için özür dilerim ama kendime bakmadığımdan bırakmadım. | Open Subtitles | أنا حقاً متأسف لأنني توقفت عن العلاج ولكنه لم يكن بسبب أنني لا أهتم بنفسي |
Seni yalnız bıraktığım için kendimi çok suçlu... İyiyim. | Open Subtitles | ...أنا أشعر بالذنب لترككِ بمفردكِ بعد |
Seni baloda yalnız bıraktığım için özür dilemek istiyordum. | Open Subtitles | كنت أريد الاعتذار لأني تركتك في الحفلة |
Tanrım, seni bıraktığım için üzgünüm, ama işe gitmek zorundaydım. | Open Subtitles | يا إلهي، آسفة أنني تركتك لكن كان عليَّ الذهاب للعمل |
Seni işte yalnız bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | جوي،أ َنا آسفُ لتَرْكك تحمل الحقيبةِ. |
Eğer bir anlam ifade edecekse, seni o gezegende bıraktığım için pişmanım. | Open Subtitles | أنه لايعنى أى شىء,انا ندمت على تركك فى هذا الكوكب لا تفهمنى خطأ |
Seni bıraktığım için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لأنني تركتكِ |