Enzimi ve bağışıklığını kaybetmek demek. | Open Subtitles | ، دعنا نري الانزيم و الحصانة الخاصة بك |
Onun bağışıklığını almış olabilir. | Open Subtitles | يمكن إنها قد ورثت الحصانة منه |
Onun bağışıklığını almış olabilir. | Open Subtitles | يمكن إنها قد ورثت الحصانة منه |
Bu yüzden ayrılışlar birkaç deneme gerektirir. bağışıklığını arttırmak zorundasın. | Open Subtitles | هذا هو سبب إستغراق الإنفصال محاولتين أو ثلاث، عليك تعزيز مناعتك |
Bu yağmurluk bağışıklığını öyle güçlendiriyor ki hiçbir şey sana zarar veremiyor ama seni bir seri katile dönüştürüyor. | Open Subtitles | هذا المعطف الشتوي يرفع مناعتك للحد الأقصى بحيث لا يمكن لشيء إيذائك |
Sinüslerini temiz tutmak için lenf hareketlerini arttırıp bağışıklığını güçlendiriyorsun, anladım. | Open Subtitles | انت تزيد من تدفق اللمف لتعزيز مناعتك لتحافظ على جيوبك الانفية نظيفة فهمت الامر |