Kanını test edip böbrek bağışlamak için uygun olup olmadığını görmemiz gerek. | Open Subtitles | يجب علينا أن نفحص دمك حتّى نرى إن كنت ملائماً للتبرع بكليتك |
Bizim şirket Sudan'daki çocuklara afet yardım ambalajlarından yapılmış bir milyon soccer topu bağışlamak için bir anlaşma yaptı, biz de lojistiğini yapıyoruz. | Open Subtitles | شركتنا عقدت صفقة للتبرع بمليون كرة قدم لأجل الأولاد في السودان |
Normal şartlar altında kızınızın organlarını bağışlamak için zamanınız olurdu. | Open Subtitles | في ظل الظروف العادية سيكون لديك وقت للتعامل مع السلطات للتبرع بأعضاء ابنتك |
Tüm kullarımızın, geçmişteki günahlarını ve itaatkarsızlıklarını bağışlamak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا للعفو عن ..جميع رعايانا على خطاياهم الماضية وعصيانهم |
Silahın bir yardımı olmayacak, öyleyse, sanırım bağışlamak için bir yol bulmalıyım. | Open Subtitles | لن يساعد السلاح، لذا أعتقد أنه عليّ إيجاد طريقة للعفو |
Şuna benzer bir şey olsun: "Böbrek bağışlamak için astım." | Open Subtitles | قل لي مثلاً "تخلفت عن المدرسة لأذهب للتبرع بكليتي" |
Şuna benzer bir şey olsun: "Böbrek bağışlamak için astım." | Open Subtitles | قل لي مثلاً "تخلفت عن المدرسة لأذهب للتبرع بكليتي" |
- Sperm bağışlamak için randevu aldım. | Open Subtitles | لقد حجزت موعت للتبرع بالمني ماذا؟ |