Düzenli olarak sağlık taraması ve zihinsel testlerden geçtiler ve öldüklerinde beyinleri otopsi için bağışlandı. | TED | كن يخضعن لفحوصات بدنية، واختبارات إدراكية منتظمة، وعند وفاتهن، تم التبرع بأدمغتهن لتشريحها. |
Dün, senin şerefine tam o miktarda para bağışlandı. | Open Subtitles | بالأمس تم التبرع تحديدا بذلك المبلغ.. على شرفك |
Ülkenin dört bir yanındaki berberler, kuaförler ve evcil hayvan dükkanları 250 bin kilodan fazla saç ve kıl bağışlandı. | Open Subtitles | أعني، على إمتداد البلاد حوالي نصف مليون باوند شعر تبرع بها من طرف صالونات الحلاقة و متاجر الحيوانات الأليفة. |
Sizin için de önem arz eden bir amaç için galerimiz tarafından bağışlandı. | Open Subtitles | تبرع من معرضي لسبب أعلم أن هذا أصبح هاماً لك |
Teşekkürler, Markussi. Kabilen bağışlandı. | Open Subtitles | شكراً لك ماركوسي، لقد غفرت لقبيلتك |
Kardeşim, günahların bağışlandı. | Open Subtitles | يا أخي، خطاياك قد غفرت |
Oğlum, günahların bağışlandı. | Open Subtitles | خطاياك مغفورة يا بني |
- Kızının hatırı için canı bağışlandı. | Open Subtitles | لقد تم العفو عن حياتها من أجل ابنتها |
5 dolarlarınız sizin adınıza Clyde'ın davasına bağışlandı. | Open Subtitles | تم التبرع بالخمسه دولارات باسم كل واحد منكم لمؤسسة كلايد للقانون |
Bu ranzalar kısa süre önce kiliseme bağışlandı böylece ben de sizin için kapıp getirdim. | Open Subtitles | هذا السرير بطابقين تم التبرع به للتو لكنيستي |
Buradaki bazı ekipmanlar bölgedeki spor merkezlerinden bağışlandı. | Open Subtitles | و بعض هذه الألات تم التبرع بها من النادي المحلي |
Başkalarının yaşayabilmesi için organları bağışlandı. | Open Subtitles | وقد تم التبرع بأعضائه حتى يعيش الآخرون |
Bir televizyon bağışlandı. | Open Subtitles | لقد حصلنا على تلفاز تم التبرع به لنا |
Bu insansı görünüm, ölümü üzerine Mark Chembers tarafından bağışlandı. | Open Subtitles | هذا الوجه قد تم التبرع به من طرف (مارك شامبرز) بمناسبة موته |
Bay Christian Grey tarafından bağışlandı. | Open Subtitles | فى اسبانيا ،كلورادو تبرع بها السيد كريستيان جراى |
Bir sosyal bilimci tarafından bağışlandı, ve ne olduklarını bilmediklerini veya doğrusu nasıl kullanacaklarını bilmediklerini söylediler, o yüzden-- (Gülüşme) Affedersiniz. | TED | وهذا قد تبرع به باحث في علم الاجتماع، وقد قالوا بأنهم لا يعرفون ما هو، أو كيفية استخدامه في الواقع، ولذلك - (ضحك) عذراً. |
Hem karbon kredisi, hem de jet Marquis tarafından bağışlandı. | Open Subtitles | الطائرة وضريبة الكربون تبرع من (ماركيز) |
Kardeşim, günahların bağışlandı. | Open Subtitles | يا أخي، خطاياك قد غفرت |
Her şey bağışlandı. Kulağa hoş gelmiyor mu? | Open Subtitles | فكل أعمالك مغفورة |
Bundan dolayı suçları bağışlandı. | Open Subtitles | تم العفو عن جرائمها. |