"bağırmıştı" - Translation from Turkish to Arabic

    • صرخ
        
    • صاحت
        
    Evet. bir keresinde bir adam da beni öpüp sonra bağırmıştı, ve sakızı diş tellerime takılmıştı. Open Subtitles لقد صرخ علي من قبل شاب بعد أن قبلني ومشي علق سواري بعلكة
    Paralel parkı öğrenirken babam bana bağırmıştı, çok stres yaptım ve hiç tam olarak öğrenemedim, tamam mı? Open Subtitles انظر صرخ في أبي وأنا أتعلم الركن المتوازي وكان موقفًا مؤلمًا جدًا
    Bana bağırmıştı. Bana casus demişti. Yılın sonuna kadar odamda kalma cezası vermişti bana. Open Subtitles و صرخ في وجهي و اصبح يناديني بالجاسوسة
    Bana da bağırmıştı. Bu arada ben Brian. Open Subtitles لقد صرخ عليّ أيضا أنا براين بالمناسبة
    Oh, aslında, bana çöp kutumu içeri almadığım için bağırmıştı. Open Subtitles في الواقع لقد صاحت بي لأنني لم ألقي بالقمامة
    Sheldon'la geçirdiğim ilk Hanuka'mda bana sekiz gece boyunca bağırmıştı. Open Subtitles "أوّل عيد "هاناكا" لي مع "شيلدون - هاناكا = عيد موازي لعيد الميلاد في اليهودية يستمر أسبوع- صرخ علي لثمان ليال
    Deli bağırmıştı, sonra da gitti buradan. Open Subtitles صرخ كخنزير مطعون، وغادرت المكان بسرعة
    Rahat bir 10 dakika bağırmıştı. Open Subtitles ولقد صرخ لحوالى 10 دقائق
    Ayrılmayalım diye bana bağırmıştı. Open Subtitles ؟ لقد صرخ بوجهي أن لا ننفصل
    Walt, Cal'e bir hafta önce bağırmıştı. Open Subtitles صرخ (والت) في وجه (كال) قبل أسبوع.
    Bir keresinde bana bağırmıştı. Hatırladın, değil mi? Open Subtitles لقد صرخ علي مرة, صحيح (هيو)؟
    Bir keresinde yaya geçidinden geçerken yaşlı bir bayan ona bağırmıştı. Open Subtitles مرة ، صاحت عليها عجوزة عليها عند تقاطع المشاة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more