"bağırmaktan" - Translation from Turkish to Arabic

    • الصراخ
        
    • الصياح
        
    Yaptığı en ufak bir şeyde bile ona bağırmaktan vazgeçmek zorundasın, ağabey. Open Subtitles عليك ان تتوقف عن الصراخ على اصغر شي يفعله
    Ona bağırmaktan sesimi yitirdim. Open Subtitles لقد فقدت صوتي لمجرد الصراخ على ذلك الشيئ
    bağırmaktan sesim kısıldı. Sesini o kadar açmak zorundalar mıydı? Open Subtitles أجهدت صوتي في الصراخ في هناك هل من الواجب أن يكون عالي جدا؟
    Hayır.Kaçmaktan yoruldum .5 dakikada bir kız gibi bağırmaktan sıkıldım. Open Subtitles لا تعبتُ من الركض تعبتُ من الصراخ كفتاة كل خمس دقائق
    Brian, buraya gel yoksa baban bana bağırmaktan vazgeçmeyecek ! Open Subtitles أنزل من فضلك, و لذلك يستطيع أبيك عدم الصياح فى
    bağırmaktan çok mantıklı tartışmalardan anlıyor. Open Subtitles وهو يتجاوب أفضل بكثير مع المناقشة العقلانية أكثر من الصراخ
    Red zula hakkında hiç bir şey söylemedi... ki bunun tek bir anlamı olabilir, bağırmaktan çok daha korkunç bir evreye geçmesi. Open Subtitles :ما يعني أن وصل إلى مرحلة أكثر تخويفا ماوراء الصراخ
    Ekibin odaklanması için uzaktan bağırmaktan daha iyi oluyor. Open Subtitles إنه يجعل المجموعة مركزة أفضل من، تعرف، من الصراخ عبر الغرفة كلها.
    bağırmaktan yorulunca erkeklerle kavga ettim. Open Subtitles وحينما أتعب من الصراخ أفتعل شجاراً مع أحد الرجال
    Cennete doğru bağırmaktan daha tatminkâr olduğu kesin. Open Subtitles فقد يكون ذلك أكثر فائدةً من الصراخ في السماء
    Durum ciddi. Kızını burada tampon olarak tutman senin... dikkatini çekene kadar beni bağırmaktan alıkoyamayacak. Open Subtitles الوضع جاد ، و إبقائكَ أبنتكَ هنا كمصد، لن يمنعني عن الصراخ حتى أتخلل إليك.
    Bir gazoz alacağım. Kaskın içinde bağırmaktan boğazım kurudu. Open Subtitles سأجلب صودا، حنجرتي جافة من الصراخ
    Ve biz buna yaparken, umarız sende bize bağırmaktan kaçınırsın. Open Subtitles وبينما نفعل ذلك نأمل أن تمتنع عن الصراخ علينا - أو مقاضاتنا -
    Sen çıldırmışsın ve bana bağırmaktan hoşlanıyorsun. Open Subtitles أنك مجنون وتحب الصراخ علي
    bağırmaktan ağzım kurudu. Open Subtitles الصراخ يجعلني ضمأن.
    Yardım için bağırmaktan yoruldum. Open Subtitles وتعبت من الصراخ لطلب المساعدة
    Bana bağırmaktan vazgeç! Open Subtitles توقف عن الصراخ علي.
    Baxter ot içmekten, kanepede oturup Jeopardy'ye yanlış cevapları bağırmaktan başka bir şey yapmadı. Open Subtitles بـاكستـر) لم يفعـل غيـر تدخيـن المخدرات) و الجلوس على الأريكـة و الصراخ بالأجوبـة الخـاطئـة عشـوائيـا
    Bugün tamamen bağırmaktan ibaret olacak, küfredecek ve bütün gün hayal kırıklığı yaratacağız. Open Subtitles اليوم سيتمحور الموضوع حول الصياح والسباب والعصفات
    Herkes birbirine bağırmaktan vazgeçip anlaşmalı. Open Subtitles أن يتوقف الجميع عن الصياح والتعايش
    Ona bağırmaktan vazgeç! Open Subtitles توقف عن الصياح بوجهها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more